Benim çocukluğumda (40 yıl kadar önce) bilgisayarlardan süper işler beklenirdi. Filmlerde bol ampüllü kutuların bazen dünyayı yönetmeye çalıştığını, bazen onları ele geçirmek için büyük mücadele veren insanları seyrettik.
Sonraları bilgisayarların dünyayı yönetmek yerine oyun oynamak için çok iyi olduklarını anladık. Bu arada şirketlerimizin rutin işlerini, araştırma çalışmalarının yoğun işlemlerini çok iyi yapabildiklerini öğrendik. Dünyayı yönetmek işini şimdilik yapamayacaklarına karar verdik.
(Turist Ömer ve kompiter arasında geçenleri gençler bilmez ama bence bilseler iyi olur …)
Artık bilgisayarların dünyayı yöneteceğini konuşmuyoruz, arkalarında bulunan elektrik fişi buna engel, çekince durması şimdilik en önemli çıkmazı.
Ancak sağladığı analiz çabukluğu orta kademe yöneticilere olanı biteni daha hızlı anlamalarını, günlük işlemlerin daha hızlı ve hatasız olmalarını sağlıyor, insanların her an bir birlerine ulaşabilmesini gerçekleştiriyor. Bu imkanlar iş kavramlarını elbette etkiledi, iş dünyasında bilgi kullanımı ile iş yapma biçimi değişti, şirketler bir birlerinin bilgi sistemlerinden faydalanmaya ve bu nedenle operasyonlarını daha az insan saati kullanarak gerçekleştirmeye başladılar.
Dolayısı ile bilgi sistemi olmayan veya paylaşamayan şirketler bir süre içinde değişime uğramak zorunda …
Yarının şirketleri daha yalın, süreçlerin daha kısa tasarlandığı (uzun yapanlar sahneyi terk edecektir) yerler olacak. Bu sayede hiyerarşik derinlik azalacak, yönetenler aynı zamanda bilgiyi kullanma konusunda ustalaşmış olacaklardır, ustalaşmayanlar ya daha ucuza çalışan, daha az kazanan konuma geçecekler ya da iş dünyasından çıkacaklar.