1. Sektörün Yoğunluğu: Sektördeki rakip firma sayısı ve bunların pazar payları aynı hedef kitleye yönelik ve benzer kaynakların kullanımından dolayı rekabeti kolaylaştıracak veya zorlaştıracaktır. Rekabetin daha da yoğun olduğu sektörlerde benzer pazar payına sahip olan firmalar pazar liderliği için ekstra çaba göstermesi gerekir. Belirgin bir liderin olması ile olmaması iki farklı rekabet ortamı yaratır.
2. Sektörün Büyümesi: Sektörün mevcut büyüklüğü kadar büyüme hızı ve büyüme ivmesi sektördeki rekabetin şiddetini öngörme adına önemlidir. Büyümenin hızlı olduğu sektörlerde genel pazar hacminin büyümesinden dolayı firmaların kazançları da kendiliğinden büyüdüğü için kendi aralarında rekabet azalır. Pazarın büyüme hızı düşük ise rekabetin şiddeti artar.
3. Yüksek Sabit Maliyet: Bir sektöre giriş için ne kadar yüksek sabit maliyet var ise rekabet o kadar kızışır. Toplam maliyetin büyük bir bölümünü sabit maliyet oluşturduğu takdirde, firma kapasitesini tam kullanmak isteyecek ve üretim artacaktır. Artan üretim satış baskısı yaratacağı için rekabet artar.
4. Depolama Maliyetleri ve Ürünün Dayanıklılığı: Ürünün depolanma süresi firmalar için önemli bir gider kalemidir, özellikle bu ürünler bozulabilir ise risk artar. Bu durum gerilimi ve rekabeti arttırır. Teknolojik ürünleri de bu sınıfa alabiliriz. Teknolojik değişim hızı fiyatın sürekli azalmasını gerektirir, ürünler hızla satılmalı ve hammaddeler anında tüketilmelidir.
5. Değişim Maliyeti: Ürünleriniz kolaylıkla başka bir ürüne tercih edilebiliyor ise veya rakip firma pazarlama stratejileriyle rahatlıkla ürünlerini tercih ettirebiliyorsa değişim maliyetinin düşük olduğu anlamına gelir. Müşterinin değiştirme maliyeti düşük ise rekabet artmış demektir.
6. Marka Kimliği ve Farklılaşmama : Ana veya beklenen ürün seviyesinde farklılaşma mümkün değildir, ancak bir çok firma bunun mümkün olduğunu düşünerek plan yapar. Örneğin “ben bir makarna yaparım parmaklarınızı yersiniz” yaklaşımına dayanan, üreteceği ürünün zaten farklı olduğunu düşünen firmaların çoğu pazar tarafından bu şekilde algılanmaz. Bu durumda rakiplerden üstün olabilmek için Genişletilmiş veya Şaşırtan ürün tanımı seviyelerinde açılımlar bulmak gereklidir.
7. Çıkış Bariyerleri: Genelde pek fazla dikkate alınmayan kriterlerden biridir çıkış bariyerleri, bir sektöre giriyorsanız ondan niye çıkmayı düşünesiniz ki. Bu kanı yanlış bir kanıdır, ürettiğiniz ürünün tutulmaması veya rekabetin ağırlaştığı zamanlarda sektörü terk etmeye çalıştığınız zamanlarda hem hukuksal açıdan hem de ekonomik açıdan zorluklarla karşılaşabilirsiniz. Makine ve arazilerinizin çok düşük bedele gitmesi ya da ikinci ellerinin tercih edilmemesi gibi hadiseler çıkış bariyerlerini yükseltmektedir. Özellikle riski yüksek, rekabet yoğun olan sektörlerde dikkate alınması gerekir.
8. Rakiplerin Ayrılığı: Rakiplerin ayrılığı; firmaların tarihsel, kültürel ve kurumsal felsefesi açısından farklı olması sektöre zaman zaman zarar da verebilir, bu da sektörde başıboşluğa, güvensizliğe neden olabilir. O sektörü temsil eden firmaların ortalama kültür ve vizyonu hem avantaj hem de dezavantaj olabilir, bu sizin nerede durduğunuz ile ilgili olacaktır.
9. Çalkantılı Sektörler: Belli dönemlerde hızlı bir şekilde büyüyen ve birçok firmanın iştahını kabartarak girdiği sektörlerin tercihi ortalığı kalabalıklaştırır. Sektörün büyüme hızı düştüğünde kapasite fazlalılığı yoğun rekabet, fiyat savaşları ve şirket iflaslarına neden olabilir.