Günlük iş temposu içinde ne yaptığımızın, nasıl yaptığımızın farkında olamayabiliriz. İş hayatı içinde yaşanan gerginlikler, tartışmalar zamanla bizim işimizi olmaması gibi yapmaya veya çevremiz tarafından istemediğimiz konumlandırılmaya maruz kalabiliriz.
Diğer yandan öğrenen insan – öğrenen şirket konusu var. Şirketler kişilere devamlı bir şeyler öğretmek yerine çalışanlarına “öğrenmeyi” öğretseler çok önemli bir engeli aşmış olacaklar. Ancak bunun için biraz zaman ayırmak gerek.
Çalışanlarınıza davranışlarını nasıl gözden geçirebileceklerini, neleri değiştirmeleri gerektiğini nasıl keşfedebileceklerini ve onları nasıl değiştirebileceklerini öğretmek çok iyi bir yatırımdır.
Bunun için basit bir yol kullanılabilir ve sadece bir kaç dakika alır.
İş yerinizi terk etmeden önce bir kaç dakikayı “o gün ne olduğunu” düşünmek için ayırın. Ne planlamıştınız ve ne yaptınız. Toplantılar nasıl geçti, aralarda ne yaptınız, iş arkadaşlarınız veya iş yaptığınız kişiler ile neler konuştunuz.
Ve sonra aşağıdaki soruları sorun kendinize.
* Neleri başardınız, neler sizi zorladı ? Bilginizi kullandığınız işler ile yetersiz kaldıklarınız nelerdi ?
* Bugün ne öğrendiniz, kendininizde negatif gördüğünüz (eksik gördüğünüz) herhangi bir konuda ilerleme sağladınız mı? İşiniz ve çalışma ortamınız ile ilgili ne öğrendiniz ve yarın ne yapmayı planlıyorsunuz ?
* Herhangi bir kişiye bilgi aktarmalı veya durum tazelemesi yapmalı mısınız ? Teşekkür etmeyi unuttuğunuz biri var mı?
Bu tempo içine girerseniz ilişkilerinizi daha güçlü hale getirebilirsiniz. Birisini bilgilendirmek veya teşekkür etmek için bir kaç dakika içinde bir eposta gönderebilir veya telefon ile konuşabilirsiniz. Bir sorunuzu sorabilir, iş arkadaşlarınızı çevrimin içinde tutabilirsiniz. Çoğunlukla bu tür konular için zaman ayırmayız, fakat zaman ayırmamak bize ne kazandırabilir ?
İş hayatı sosyal bir çevre ve iyi ilişkiler demektir. Eğer bu düzeni ayakta tutmak için çaba harcamaz isek başarılı olmamızda çok güç olur. Çevrenizde bulunan insanları dikkate almadan, her şeyi kendiniz yapmaya çalışır iseniz genellikle “iletişim özürlü” olursunuz.
Bu süreç “anlatana kadar yaparım” düşüncesi ile tetikleniyor olabilir. Elbette bu en iyi ihtimal, eğer bunun sebebi bilgi paylaşmama isteği ise hem sizin hem de şirketiniz için daha kritik bir konu.