ERP,  şirketleri, çalışanlarını ve iş ortaklarını iş yapma yöntemlerini yeniden düşünmeye, değişiklikler yapmaya çağırır ama insanların çoğu yıllardır izledikleri yolu değiştirmekten pek de hoşlanmazlar. ERP projelerinden umulan faydayı geciktiren sebeplerden biri de budur.

ERP projelerinin yarısı yazılım ise diğer yarısı bu değişimi yönetmek ve gerçekleştirmektir. Eğer ERP yazılımını etkin sipariş alma, imalatı yönetme, zamanında sevkiyat,  doğru bilginin firma içinde hızlı gezinmesi için kullanırsanız size fayda sağlayacaktır. Ancak ERP yazılımını kurarken kendi iş yapma biçiminizin olabilecek en iyi yol olduğunu, yazılımın buna ayak uydurması gerektiğini düşünür ve süreçlerinizin arasından gerekenleri değiştirmeyi hedeflemezseniz elde edebileceğiniz sonuçlara muhtemelen ulaşamazsınız.

Aşağıda gördüğünüz kitaplar e-book (elektronik format – pdf) olarak hazırlanmıştır.

Satınalma işleminizi tamamladığınızda e-posta adresinize satın aldığınız kitapları indirebileceğiniz linkler otomatik olarak gönderilecektir.

Ödemenizi dünyanın en güvenilir sistemlerinden birisi olan PAYPAL sistemi üzerinden yapıyor olacaksınız, PAYPAL hesabınız var ise onu kullanabilir yok ise herhangi bir kredi kartı ile ödemenizi gerçekleştirebilirsiniz.

separator_line
Kitaplar_STOKŞirketinizin stoklarını bir daha artmayacak şekilde nasıl azaltacaksınız ?

Sayfa Sayısı : 105, Format : E-Kitap (PDF Formatında)

Yazar : Cengiz Pak

Fiyat : 39,95 USD

Bu kitabı şimdi bilgisayarınıza indirebilmek için :

Add to Cart View Cart

Kitap hakkında daha fazla bilgi için tıklayınız >>>

separator_line
Kitaplar_TOPLANTIToplantı Yönetimi El Kitabı

Kitap Sayfa Sayısı : 97, Format : E-Kitap (PDF Formatında)

Yazar : Cengiz Pak

Fiyat :
39.95 USD
Bu kitabı şimdi bilgisayarınıza indirebilmek için :

Add to Cart View Cart

Kitap hakkında daha fazla bilgi için tıklayınız >>>

separator_line

Kitaplar_ERPŞirketlerde Başarılı ERP Uygulaması Nasıl Gerçekleştirilir ?

ERP Proje Yöneticisi veya Danışmanı Olmak İsteyenlerin Bilmesi Gerekenler

Sayfa Sayısı : 178, Format : E-Kitap (PDF Formatında)

Yazar : Cengiz Pak

Fiyat : 49,95 USD

Bu kitabı şimdi bilgisayarınıza indirebilmek için :

Add to Cart View Cart

Kitap hakkında daha fazla bilgi için tıklayınız >>>

Not: Bu kitabın içinde ilave  2 El Kitabı var …

Başarılı Bir ERP Sisteminin Üretim ve Stok Planlaması Hakkında 12 Performans Ölçeği Nedir ve Nasıl Yönetilir ?

Şirketinizin ERP Proje Planını Nasıl Hazırlamalısınız ?

separator_line

Kitaplar_OEEOEE Master El Kitabı

OEE ? Overall Equipment Effectiveness konusunu öğrenerek kariyerinize çok önemli bir ARTI ekleyebilirsiniz

Sayfa Sayısı : 50, Format : E-Kitap (PDF Formatında)

Yazar : Cengiz Pak

Fiyat : 18.95 USD

Bu kitabı şimdi bilgisayarınıza indirebilmek için :

Add to Cart View Cart . .

Kitap hakkında daha fazla bilgi için tıklayınız >>>

separator_line

Bu yazıyı bir üyemin sorusu üzerine yazıyorum, soru şöyle idi :

“Size bir sorum olacak. Kaizen ile yalın yönetim arasında fark nedir. Kısaca belirtirmisiniz. Ben ikisi arasındaki farkı anlayamadım. Bu konuda bilgi verirmisiniz. “

Önce kelime anlamlarına bakalım. Kaizen “ufak adımlar ile sürekli iyileştirme” yapılabilir, yapılsa iyi olur, iyileştirme yapmış olmak için dağları devirmeniz gerekmez anlamındadır. Dolayısı ile Kaizen “taktik” anlamda kullanılabilecek yaklaşım. Örneğin üretim içi sorunları “kaizen çalışması” yaparak çözmeyi planlayabiliriz. Kaizen ekibi problemi inceler, öneriler üretir (analiz yöntemlerine bu yazıda değinmeyeceğim), şimdiki – sonraki sunumunu hazırlar, yeni süreç onaylanır ve devreye alınır. Belki elde edilen sonuç optimum değildir ancak ilerleme olmuş olması şimdilik yeterlidir … Kaizen çalışmasının ruhunda da bu yatar “optimum olması gerekmez, optimuma giden yolda yürüyorsan devam et”.

Yalın yönetim veya üretim (bu ikisi benzerdir ama kullanılacak metodlar farklılık gösterir) birer şemsiyedir. Kaizen, 5S, israfın yokedilmesi, SMED, stok yönetimi, KANBAN, verimsizlik yönetimi hatta MRP ve ERP bu şemsiyenin altında kullanılabilecek yöntemler veya yaklaşımlar olabilir.

Amaç ne ? Fazlalıklarından arındırılmış, aktarılan değerin yükseltiği bir iş yapma biçimi veya şirket.

Fazlalık ne ? Müşterinin para ödemek istemediği her şey.

Değer ne ? Müşterinin memnun olacağı, ödeme yapma isteyeceği faydalar.

Gördüğünüz gibi “yalın” kelimesi aslında bir felsefeyi temsil ediyor bir yöntemi değil. Kendi altında bir yöntemler ailesi var ama nerede ise her çalışma disiplini bir yöntem olabilir. Elbette “israfın” azaltılmasını sağladığı sürece.

Yalın yönetim veya üretim kelimelerini bir şirket için düşündüğünüz zaman şirketin vizyon-misyon tanımlarının bunu yansıtması gerekir ama kaizen öyle değil. Biri daha stratejik açıdan düşünülmesi gereken bir konu (yalın) diğeri ise daha güncel konuların çözülebilmesi için izlenebilecek bir yol (kaizen).

Görüşmek üzere

STOK_AZALT_SAKINLES

Stokların şişkin olması iyi mi kötü mü, azaltılmalı mı yoksa azaltılmamalı mı ? … Bu soruya farklı zamanlarda farklı cevaplar almak mümkün, ancak genelde elimizde stok olacağına ?para? olması daha iyidir.

Stok kelimesi farklı bölümler tarafından farklı algılanır. Bu dökümanda ?stok?, işletmenin hammadde, yarı mamul, mamul, işletme malzemesi, hurda … olarak sınıflandırabileceği her türlü malzeme veya nesne olarak düşünülmelidir.

İlk kısımda yer alan önerilerimizi oldukça basit bulabilirsiniz, bu basitlik sizi yanıltmasın çünkü gerçekleştirilmeleri çok etkili sonuçlar yaratır.

Stoklarımızı azaltmak için yapılabilecekleri 4 ayrı gruba bölmüş olabiliriz :

* Hiç Para Harcamadan Yapılabilecekler
* Kısa Dönem?de Yapılabilecek Olanlar
* Orta Vadede Yapılacaklar
* Uzun Vadede Yapılacaklar

Hiç para harcamadan neler yapabilirsiniz … işte en çok işe yarayacak liste :

* Önce içeri girişi durdurun (siparişleri iptal ederek, teslim tarihi değiştirerek …)

* Bundan sonra net ihtiyacınız olmayanı sipariş etmeyin

* Elinizdekileri satmaya çalışın

* Fazla olanı gerekirse maliyetine satın

* Diğerinin yerine kullanın, gerekirse bunun için yeniden operasyon yapın

* İhtiyaç dışı kalanı maliyetin altına satın

* Satamadıklarınızı YOK Edin

.
Gördüğünüz gibi bu kısımda hiç para harcamıyorsunuz ama stoğunuz azaldığı için elinizdeki para artıyor. Şimdi daha planlı bir çalışma gerektiren ikinci adımı atabilir ve ?kısa dönemde yapılabilecekleri? gerçekleştirebilirsiniz.

Kısa dönemde, hemen neler yapmalısınız …

* Çek Defterini elinize alın ve Kısa Dönem Çalışmaları bitene kadar bırakmayın. Özellikle ?A? sınıfına giren envanterler için gerekçe sorun, anlatılanı sonuna kadar dinleyin (problemler hakkında fikir verecektir), bu tür malzemeler için bütün anlaşmaları ve çekleri siz imzalayın.

Envanterin azaltılması için sorumluluk ve görev verin. Ekibinizde Satınalma, Lojistik, Satış, Üretim bölümü çalışanları mutlaka olmalı. (Bu iş asla stajyerlerin işi değildir)

Hedef koyun ve hedfi herkesin bilmesini sağlayın. Kendinize stok için hedefler saptayın (x günlük envanter gibi), bunu iş arkadaşlarınız ile paylaşın. Bu arada gerçekleşen ve planlanmış olanı sürekli karşılaştırın

Ekibiniz HIZLI bir envanter ve problem analizi yapmalı. Önce Açık Üretim ve Satınalma siparişlerini gözden geçirin, mevcutları değil. Çünkü önce hareketi kontrol altına almalı ve kanamayı durdurmalısınız. ABC analizi ve önemli ? önemsiz listesi gibi yöntemler kullanın.

Depo ve Lokasyon denetimi yapın. Kayıp envanter her zaman problem yaratır, bulmanın en kolay yolu içeride gezinmektir. Herhangi bir lokasyona gidin, orada bulunan malzemelerin KODLARINI (saymanıza gerek yok) not edin, geriye dönüp bilgisayarınız ile karşılaştırın. Sonuçlar sizi şaşırtıyor ise doğru yoldasınız…

Darbeyi hızlı indirebilirseniz iyi olur. Fazla ve kullanılamayacak olanları tespit etti iseniz bunları nasıl yok edebileceğinizi Üst Yönetim, Finans ve Muhasebe ile tartışın. Yok etmek SEVİMLİ GÖZÜKMESE DE çoğu zaman en iyisidir.

Orta vade içinde neler yapmalısınız

Bu dönemde yapılacaklar için daha fazla disiplin ve analiz gerekli. Diğer yandan şu ana kadar pek ihtiyaç duymadığınız bilgi sisteminize bu kısımda ihtiyaç duyacaksınız.

Orta vade içinde yapılabilecekler 5 adımda özetlenebilir :

Darboğazları genişletin. Stoklarınızın azalmasını engelleyen darboğazlar vardır. En önemlileri tedarikçilerinizin izlediği politikalar, şirket içi alışkanlıklar ve prosedürler, bilgi sisteminizin gereken desteği sağlayamaması, kullanılan ekipman ve üretim merkezlerinin teknik özellikleri sayılabilir.

Stoklarınızı enine boyuna analiz edin. Stoklarınızı farklı bakış açıları ile incelemelisiniz. Örneğin ?güvenlik stoğu? yüksek olanlar niçin yüksek, değeri yüksek olanların devir hızı tatminkar mı, temin süresi uzun olanlar nasıl daha kısa sürede temin edilebilir gibi sorgulamalar yapmalısınız.

Stok kayıtlarınızın doğruluğu için çalışın. Kayıtlarınız doğru değilse işiniz çok zor, bunun için sisteminizin içindeki tüm envanter hareketleri sınıflanmalı, hata kaynakları belirlenmelidir. Bunun yanında ürün ağaçları ve rotaların doğruluğu en üst düzeye çıkartılmalı, kısmı sayım tekniği ile sistem desteklenmelidir.

Prosedürlerinizi ve kurallarınızı yazın. Çalışanlarınızın tümü için bir kılavuz olmalı çünkü herkesin aynı şeyi aynı şekilde bilmesi ve yapması gerekir. Sizin için ?zaten öyle olması gereken? başkaları için ?öyle? olamayabilir.

En iyisi stok sisteminizin kurallarını yazmaktır.

Optimize etmeye çalışın. Tüm stok sisteminizi tek seferde optimize edebilecek herhangi bir yöntem yoktur. Onun için stoklarınızı bu amaca uygun sınıflamanız ve türlerine göre farklı politikalar geliştirmeniz gerekir.
MRP veya MRP-II yöntemlerini devreye almak, kararsız kalınan malzemeler için ise ?azaltma? yöntemini uygulamak netice verebilir.

Uzun vadede ne yapabilirsiniz

Unutmamanız gereken en önemli şey ?stoğun kendiliğinden azalmayacağı? ve ?sebepler ortadan kalkmadan herhangi bir azalmanın kalıcı olmayacağıdır?. Bu nedenle sebepleri yok etmek için hangi yöntem uygun ise o kullanılmalıdır.
Ana yol haritası olarak ?Yalın Üretim ? Lean Manufacturing? ilkelerinin izlenmesi hemen hemen her durum için geçerlidir. Bazı kaynaklarda yöntemlerin birbirlerinin karşıtı gibi gösterilmesi sizi yanıltmasın çünkü bunların büyük kısmı bazı terminolojik veya akademik kaygılardan doğmaktadır.

Uzun vade içinde yapılması gereken ?formal? veya ?sistematik? yöntemleri devreye alarak stoklarınızın bir daha yükselmemesini sağlamak ve firmanın rekabetçi pozisyonunu korumasını temin etmektir.

Bunun için ana yöntemlere konsantre olmanız gerekir.

Malzeme ve üretim planlama alanında MRP ve MRP-II yöntemleri, akışın yönetimi alanında KANBAN veya diğer ?çekme yöntemleri?, sistemin sağlıklı ve çevik kalabilmesi için 5S ve SMED uygulamaları, üretim alanındaki iş sıralarının tespiti için çeşitli SCHEDULING yaklaşımları, talebin yönetimi için farklı tahmin algoritmaları, teslim tarihi yönetimi için uygulanabilecek basit veya karmaşık yöntemlerin hepsi çözülecek probleme göre seçilmelidir. Bunlardan herhangi biri ne tüm problemi çözer ne de birinin kullanılması diğerini engeller.

Son zamanlarda internette ERP hakkında bir çok olumsuz ve hedefi belli olmayan, çoğu alıntı bir dizi yazı gördüm. Çoğunlukla ERP projesi yapmanın ne kadar güç olduğunu, büyük tehlikeler ile dolu olduğunu falan anlatıyordu. Bence bunların hepsi çok anlamsız.

Yıllar önce bir üniversitede düzenlenen bir panele katılmıştım, konuşmacılara göre ERP yıllarca süren, çok zor bir proje olarak tanımlanıyordu, bende söylenen sürelerde insan oğlunun AY’a gidebileceğini söylemiştim.
Aradan geçen yıllar bana şunu öğretti … ERP projelerine zor ve tehlikeli diyerek kullanıcının gözünü korkutmaya çalışanlar aslında ne yapılması gerektiğini kendileri de bilmeyenler.
Bir projenin uzun olup olmaması ile tehlikeli olup olmaması tamamen ayrı iki konu, ERP denilen bilgisayar düzeninin tehlikeli olması için firmanın sağduyularını terk etmiş olması, bilgisayara teslim olması gerekir … Siz böyle birini tanıyormusunuz, ben bizim ülkemizde böyle biri ile hiç tanışmadım.

Bu soruyu kimsenin gözünü korkutmak için sormuyorum. Zaten bir çok “ERP Danışmanlığı !” yapıyorum diyen kişinin niçin devamlı bu işi zor göstermeye çalıştığını anlamıyorum, herhalde “bakın bu zor işleri ben yapabilirim” demek için olduğunu düşünüyorum.

ERP projeleri şirketlerin yaptığı yüzlerce çalışmadan biridir, bir çok bölümü aynı anda ilgilendiriyor ve bir miktar sıkıcı olması dolayısı ile diğerlerinden ayrılıyor olabilir.

ERP projelerinin asıl maliyeti sistemi kurmak için sizin harcayacağınız zamandır. İş akışlarınızı gözden geçirmek, uyarlamak, farklı görüşleri uzlaştırmak, eğitim almak, prosedürleri yazmak … Bütün bunlar zaman alır.

Başladıktan sonra devamını getirmez iseniz projeniz çoğu gibi bir “yazılım çalışması olarak” tarihe geçer.

- Çok mu kötü ? Değil ama asıl fayda elde edilmemiş olur.
- Sağlanan ilerleme için değer mi ? Evet bence değer, çünkü bugün için bir şirketin ERP’nin yazılım yeteneklerinin az bir kısmını kullanarak bile kazanacakları projesini öder (çok çok fazla olmadığı durumda elbette).

Ancak asıl hedefiniz tutmamış olur. İşte bu yüzden ERP projesini sonuna kadar götürebilmek için güçlü sebepleriniz olmalıdır. Eğer canınızı kurtarmak için koşuyorsanız kazanacağınıza bahse girerim ama sadece koşmak için ısınıyorsanız sizi seyretmem için bir sebep yok ama size faydası olur. Bilmem anlatabildim mi !

Bugünlerde en güçlü sebeplerden biri “Müşteri Talebi”, “Müşteri Beklentilerini Karşılamak İçin” şeklinde olduğu söylenebilir. Bu olayın tetiklenmesi büyük, uluslararası firmaların kendi otomasyonlarını ilerletmiş olmaları ve sıranın tedarik zincirine gelmiş olması ile gerçekleşiyor …

Diğer bir güçlü sebep “Maliyet Düşürme” veya “Tasarruf Sağlama” ihtiyacıdır.

Pazarın fiyat baskısı karşısında otomasyon, yeniden yapılanma ve ERP sistemleri maliyet düşürme için kullanılabilecek güçlü araçlardır.

Firma yöneticileri çoğu kez bıçak kemiğe dayanana kadar yeni iş yapma yöntemlerini, iyileştirme çalışmalarını göz ardı eder. Bunun için radikal değişimler beklenir. Bütün göstergelere rağmen ileriye doğru bir adım atılmamasının sebebi “minimum enerji konumunu korumak istiyorum, gerçekle yüzleşmek istemiyorum, lütfen beni rahatsız etmeyin” ruh halidir.

Güçlü bir sebep ile beraber mümkün ise bir de güçlü destekçi çok iyi olur.

Bundan yıllar önce oldukça zor şartlar altında bir geçiş yapıyorduk, o kadar zor bir durumdu ki ortalıkta stok tanımları bile yoktu ama üretim yapılmalı ve faturalar kesilmeli idi …

Firmanın sahibine “Biraz sonra size gelecekler ve eski sisteme devam etmek istediklerini, başka türlü sizin istediğiniz işlemleri yetiştiremeyeceklerini söyleyecekler … Eğer “Evet” derseniz biz çıkıp gideriz, hep beraber bu taşın altına elimizi sokmalıyız dedim. Söylediklerim az sonra oldu, firma sahibi “Hayır”, yeni sistem ile devam etmek zorundasınız dedi … Bugün de devam ediyorlar.

ERP projeniz sürerken ortaya çıkacak konular, problemler, uzlaşmazlık noktaları çözülemedikleri zaman “projenin en üst destekçisine” gidecektir. Bu kişi kararları tartışılmayan, hızlı davranabilen bir kişi ise projeniz de hızlı yürüyecektir.

Gerçek bir sebep ve güçlü bir destekçi çoğu kez bir arada yoktur. Sebep firmanın elinde olan bir şey değil, o çoğu kez firma dışında ortaya çıkar ancak destekçi firmanın içinden bulunmalıdır.
Güçlü sebep ve destekçi, hatalı olmayan bir yazılım tercihi, hesaplanan proje maliyetini karşılayacak bütçeniz var ise artık önünüzde pek bir engel kalmamış demektir.

6 kör adam ile fil hikayesini bilir misiniz. Hani her biri filin neresini tutmuş ise fili o şekilde tarif etmiş, işte o hikaye.

Bu hikaye bir çok kültürde var ve genellikle gerçeğin bakıldığı yere göre değiştiğini, boşu boşuna kavga etmeye gerek olmadığını, değişik fikirlere tolerans gösterilmesi gerektiğini, herkesin haklı olabileceğini açıklamak üzere anlatılır.

Günümüzde ise aç gözünü de gerçeği gör, duyularının sadece bir kısmını kullanacağına hepsini kullan şeklinde yorumlandığına çok sayıda şahit oldum.

Aradan geçen zaman hikayeden alınması gereken dersi bile değiştirmiş.

Bu körleri ERP neye benzer diye görevlendirsek ne derlerdi acaba …

… Muhasebe programı gibi bir şey

… Stok programını andırıyor

… Bordro hesaplayacakmış gibi duruyor

… Bu planlama yapacakmış gibi duruyor

… Siparişleri buna yazabiliriz

… Internetten satış yapar bu

Açın gözlerinizi şimdi, ne görüyorsunuz (Bu sorum bir ERP yazılımı kullanmakta olanlar için)

Bir Voltran mı yoksa Bremen mızıkacılarını mı

Tags: , ,

26 Ocak 2011 tarihinde ATLASORCA tarafından düzenlenecek KANBAN eğitimi ile buluşuyoruz.

Bu seminer KANBAN metodunun nasıl hayata geçirilebileceği üzerine. ?Profesyonel KANBAN Sistemini Nasıl Kuracak, Nasıl Uygulayacak ve Tedarik Zinciri İçinde Nasıl Güçlü Olacaksınız  ? (Bütün Yönleri ile KANBAN)? isimli seminerimiz de KANBAN yönteminin bütün detaylarına örnek çalışmalar ile bakacağız, sisteminizi kurarken dikkate alınması gerekenleri gözden geçireceğiz. Bu seminer size hem bir stok yönetim aracı olan KANBAN?ı hem de üretim veya tedarik alanında ?çekme? yönteminin uygulama aracı olan KANBAN?ı görme fırsatını verecektir.

Kimler Katılmalı

Satınalma, Üretim ve Planlama yöneticileri, üretim ekip liderleri ve operatörleri, ERP/MRP uygulama grup üyeleri, mühendislik ve kalite bölümü çalışanları.

Kayıt ve Bilgi İçin :

www.atlasorca.com


Tags: , ,

Tags:

Tedarik zincirlerinde her şirket kendi içinde bağımsız ama dış ilişkilerinde bağımlıdır. Bu kural tedarik zinciri içinde “var olmak” isteyen bütün şirketler için geçerlidir ve sadece çok güçlü pozisyonda olanlar ilişkilerin yönünü belirleyebilir.

Tedarik zinciri dediğimiz sistemin içinde stok ileriye, müşteriye doğru akar. Bilgi ve para ise geriye doğru. Stok akışını yönetemeyen şirketler zaman içinde kaybolmak ve yerini yönetebilenlere bırakmak zorundadır. Çünkü hedef iyi çalışan, verimli, sorunsuz bir zinciri oluşturmak ve yaşatabilmektir.

İşte bu seminerin konusu da zincirin içinde stok yönetiminin nasıl problemsiz, ekonomik ve şirketinizi zincirin içinde tutabilecek politika ve teknolojiler ile yapılabileceği üzerinedir.

Seminerin İçeriği – 10 Bölüm

* Stok klasifikasyonu için ABC (Pareto Yöntemi) yönteminin kullanılması
* IQR (Inventory Quality Ratio) nasıl hesaplanır ?
* Stok yaşlandırma nedir, nasıl hesaplanır ?
* Stok devir hızı nasıl hesaplanır ?
* Stok Yenileme, Sipariş Büyüklüğü Hesaplama Teknikleri ve EOQ
* Güvenlik Stoğu nasıl hesaplanır ?
* Bağımsız ve bağımlı talep nedir, nasıl yönetilir
* Tedarik Zincirinde Talep Nasıl Gezinir, BullWhip Effect Sizi Nasıl Etkiler
* MRP nasıl çalışır ?
* Barkod Otomasyonu ve Stok Yönetimi için bir örnekler

Kimler Katılmalı

Tedarik zinciri yöneticileri, satınalma, lojistik, satış ve planlama uzmanları ve departman çalışanları, ERP / MRP uygulama grup üyeleri, maliyet muhasebesi, mühendislik ve kalite bölümü çalışanları.

Katılım İçin : www.atlasorca.com

Stoklarınızı nasıl daha iyi yönetebilirsiniz, bunun için bilmeniz gereken 10 şey nedir ? …

Tedarik zincirlerinde her şirket kendi içinde bağımsız ama dış ilişkilerinde bağımlıdır. Bu kural tedarik zinciri içinde ?var olmak? isteyen bütün şirketler için geçerlidir ve sadece çok güçlü pozisyonda olanlar ilişkilerin yönünü belirleyebilir.

Tedarik zinciri dediğimiz sistemin içinde stok ileriye, müşteriye doğru akar. Bilgi ve para ise geriye doğru. Stok akışını yönetemeyen şirketler zaman içinde kaybolmak ve yerini yönetebilenlere bırakmak zorundadır. Çünkü hedef iyi çalışan, verimli, sorunsuz bir zinciri oluşturmak ve yaşatabilmektir.

İşte bu seminerin konusu da zincirin içinde stok yönetiminin nasıl problemsiz, ekonomik ve şirketinizi zincirin içinde tutabilecek politika ve teknolojiler ile yapılabileceği üzerinedir.

Seminerin İçeriği – 10 Bölüm

* Stok klasifikasyonu için ABC (Pareto Yöntemi) yönteminin kullanılması
* IQR (Inventory Quality Ratio) nasıl hesaplanır ?
* Stok yaşlandırma nedir, nasıl hesaplanır ?
* Stok devir hızı nasıl hesaplanır ?
* Stok Yenileme, Sipariş Büyüklüğü Hesaplama Teknikleri ve EOQ
* Güvenlik Stoğu nasıl hesaplanır ?
* Bağımsız ve bağımlı talep nedir, nasıl yönetilir ?
* MRP nasıl çalışır ?
* Barkod Otomasyonu ve Stok Yönetimi için bir örnekler
* E-Satınalma ve satınalma sürecinde internet kullanımına bir örnek

Kimler Katılmalı

Tedarik zinciri yöneticileri, satınalma, lojistik, satış ve planlama uzmanları ve departman çalışanları, ERP / MRP uygulama grup üyeleri, maliyet muhasebesi, mühendislik ve kalite bölümü çalışanları.

Katılmak İçin : GESİAD ? Tel: 0 262 641 16 87 ? Ahmet Ay

*Seminer Pendik GreenPark otelinde düzenlenecektir.

para_depo_stok“paranızı malzeme veya ürün stoğuna dönüştürmeniz kolaydır, zor olan onu tekrar paraya çevirmektir

Hemen hemen bütün sanayi şirketlerinde ?Stok Yönetimi? lojistik sistemin belkemiğidir.  Buna rağmen acaba kaç şirket bu değerli kaynağı gerektiği gibi yönetmektedir ?

Pek fazla olmadığı kanısındayım.


Halbuki envanterin etkin yönetimi şirketinizin çok ihtiyacını duyduğu nakit kaynağı sağlayabilir. Örneğin 5 M TL ortalama envantere sahip bir şirket daha etkin bir yönetimle 4 M TL seviyesine inebilir. Dikkat ederseniz ele geçen 1 M TL için faiz vermediğiniz gibi belki de banka kredisi ile finanse edilen stoklarınız azalacağı için daha az faiz ödeyeceksiniz (etkin bir envanter yönetimi ile envanterin %20 azaltılması mümkün olan bir hedeftir).

Durumunuzu ölçmeniz çok zor değildir, örneğin şirketinizin stok seviyesinin fazla mı yoksa az mı olduğuna stok devir hızınızı sektörünüz veya rakipleriniz ile kıyaslayarak karar verebilirsiniz. Diğer bir yaklaşım ise stoklarınızın “yaşını” gözden geçirmenizdir, yaşlı stokları mercek altına almalısınız.

Stok Yönetiminin diğer bir önemi de ERP, MRP-II, TQM gibi projelere girişildiğinde ortaya çıkar. Çünkü alt yapınız ne kadar kuvvetli ise o kadar çabuk ve başarılı sonuçlar elde edersiniz.

Bir çoğunun yıllardır ihmal ettiği ?Stok Yönetimi?, artan rekabet ve azalan enflasyon oranı ile önümüzdeki dönemde şirketlerimizin kullanabileceği çok önemli bir enstrüman haline gelmiştir.


Bu enstrümanı iyi kullanıp, ?stok devir hızını? arttıranlar dünya ile çok daha kolay rekabet edebilecek, hatta rakiplerinin önüne geçeceklerdir.

JIT (Just In Time – Her Şey Zamanında) aşağıda gördüğünüz 7 hedefe odaklanmış bir kavram olarak 1984 yılında popüler olmuştu. Uzun yıllar boyunca JIT’mi MRP’mi diye de tartışılmıştı. Artık bunları hiç duymuyorum.

Şimdi aşağıda bulunan hedeflere bir bakalım :

Sıfır Kusur

Parti Büyüklüğünde Sıfır Fazlalık

Sıfır Set-Up Süresi

Sıfır Arıza ve Duruş

Sıfır Boşuna Hareket

Sıfır Teslim Süresi

Sıfır Dalgalanma

Tabii insan bunları okuyunca kim istemez bunları ama hayaller ile kaybedecek zamanımız yok diye düşünmeden duramaz. Zaten Amerikalılar daha o zamanlar JIT kelimesini gerçek hayata uyarlayarak JIC – Just In Case olarak kullanmaya başladılar, böylece ne çıkarsa bahtına durumuna hızlı geçiş yapmışlardı.

Daha sonraları benzer cümleleri ve hedefleri “Yalın” başlığı altında duymaya başladık. Son 60 yılda sanayi şirketlerini yola getirmek için her türlü kelime yaratıldı daha da çok yaratılacak gibi duruyor.

Kelimeler dünyada tartışılsa da şükürler olsun ki ülkemizde pek konuşulmuyor. Örneğin ben bir endüstri mühendisiyim ve benimle aynı sınıfta okumuş olan arkadaşlarım bile benim ne ile uğraştığımı anlamıyorlar (isteseler anlarlar tabii ama onlara ilginç gelmiyor … ).

Konuşulmaması kötü mü ? Bence değil. Böylece zihinler temiz kalmış oluyor. Böylece arada var olup kaybolan konular için zaman kaybetmemiş oluyoruz. Tıpkı 2000 yılı krizinde ülkemizde hiç bir şeyin olmaması gibi. Amerika da nerede ise kırmızı alarma verilecek biz de ise hiç bir telaş yok. Niçin ? Çünkü 2000 yılı krizinden etkilenecek bir veri tabanı yoktu, bir kaç kurum bazı tedbirler aldı, işte o kadar.

JIT’in hayal gibi görünmesinin sebebi bir kavram hatta bir vizyon ifadesi olmasıdır. Örneğin bir sokak satıcısı iken çok uluslu bir şirketin CEO’su olmayı düşünmek gibi bir şey … Bunun olabildiğini biliyoruz, o zaman JIT’in hedeflerine niye ulaşılamasın ki !

Bunun için yöntemler var. Normal şartlarda firmalar bu tip konulara girmeye pek istekli olmasalar da neyse ki onların müşterileri, devlet ve kanunlar, en son olarak da ekonomik durgunluk ve kriz bu tip konuları ismini anmadan şirketlerin önüne getirdi.

İşte yöntemler … Nasıl olacak kısmının cevabı

- Set-Up Azaltma Çalışmaları (SMED)
- Çalışanların Çapraz Eğitimi ve Yetenek Matrisi
- Tedarikçiler ile Stratejik İşbirlikleri
- 5S
- Otonom Bakım
- Kaynağında Kalite Kontrol
- Poka ? Yoke Tasarımlar
- Fabrika Yerleşimi .. Grup/U-cell
- Ürün Ağacında Seviye Azaltımı
- KANBAN Kullanımı
- Görsel Yöntemler
- TAKT Time Kullanımı
- OEE Yöntemi
- Stok Kayıt Doğruluğu
- Darboğaz Yönetimi
- İsraf Azaltma
- Süreç Yalınlaştırma
- ERP Entegrasyonu
(Yalın taraftarları bunu sevmeyecekler ama bu olmadan hangi bilgisayar programını kullanacaklarını söylerler ise çıkartırım)

Şimdi de diyeceksiniz ki bu kadar çok şey yapınca zaten olur. İşte bende tam bunu söylemeye çalışıyorum. Yukarıdakileri yapınca JIT veya YALIN listesinde yer alan hedeflere gidilebilir.

Şimdi gelelim nasıl yapılacağına.

Sakın her yöntemi şimdi tek tek anlatacağımı düşünmeyin, zaten bunları anlattığım yazılar ve seminerlerim var. Ama en önemli ayrıntıyı şimdi söyleyeceğim.

Yapmak için kalkacak, yapmak için yatacaksınız … Yapacağım diye masaya oturacak, lügatınızdan “olmaz”, “olmuyor”, “kimse yapamamış”, “vaktim yok”, “vakti yokmuş” gibi ne kadar “negatif” kelime ve fikir var ise çıkartacaksınız. Yönetim hangi konu olur ise olsun öncelik listesinde üst sıraya alacak ve izleyecek, gereken zaman ve paranın ayrılmasını sağlayacak. O zaman hangisini isterseniz onu yapabilirsiniz.

Ama çalışanlarınızı konuşmak için 15 dakika bir araya getiremeyecek kadar vaktiniz yok ise boşuna uğraşmayın. Ancak unutmayın ki hayat böyle geçmez, rekabet yakanıza yapışır, bir köşede sizi pataklamaya başlarlar. Bu “vakitsizlik sorunu” sadece şirketin başına sorun açmaz aynı zamanda çalışanlarını da etkiler. Çünkü onların kariyerlerinde ancak 1-2 kez gerçekleşebilecek “iyileştirme çalışması” gerçekleşmemiş olur, böylece bu tecrübeden mahrum kalırlar.

En iyisi bir plan yapmak ve uygulamak. Nereden başlamak gerektiğini anlamanız için bu konuları içeren bir SWOT analizi yapmanızı öneririm. Bu sayede bir yol haritası çıkartmak için önemli bir adım atmış olursunuz.

Önce amacımızı açıklayalım. Firmamızın malzeme, kapasite, zaman, para gibi kaynaklarını yönetmek, neyin, nerede, niçin, ne zaman olması gerektiğini bilmek istiyoruz.

Bunu niçin istiyoruz, çünkü çalışırken ve üretirken bu kaynakların bazılarından kayıplar oluşuyor, bazıları zamanında olmaları gereken yerde olmadıkları için işlerimiz aksıyor. Kayıplarımızı fiyatlarımıza yansıtıyor ve pahalı bir tedarikçi durumuna düşüyoruz, geç teslim ediyor ve başkalarının da işini aksatıyoruz, biz onları aksatınca onlar da ödemeleri aksatıyor, bu seferde tedarikçilerimiz bizden şikayetçi oluyorlar ? Sonuçta içinde bulunduğumuz Tedarik Zincinin kuvvetli bir üyesi olacağımıza diğerlerinin şikayetçi oldukları bir firma haline geliyoruz. Bundan kurtulmalıyız.

Firma içi entegrasyon ve bazı planlama yöntemlerini kullanarak bu problemlerin bir kısmından kurtulabilirsiniz. Bunun için elimizde dünyada bu amaçla sıkça kullanılan iki yöntem (MRP ve MRP-II) ve bir de entegrasyonu sağlamaya odaklanmış yazılımımız var (ERP). Bu yöntem ve yazılımların vaat ettiği entegrasyon firmanın tüm operasyonel alanlarını kapsamayı hedefler.

erp_mrp

ERP konuları için bir araştırma yaptığınızda size akıl vermek isteyen çok sayıda insan veya yazı bulabilirsiniz.
Üzerinde bir çok kez aynı şeylerin yazıldığı ERP aslında basit bir konudur ama yapılacaklar listesi uzundur ve bilgi ister.
Bir şeyi yapmak için bir iki yol olabilir ama yapmamak için 40-50 yol bulunabilir.
Benim önerim ?ne yapmak istediğinizi? bir kağıda yazmanız, sonra oradan geriye doğru yapılması gerekenleri yapmanızdır. Bir de aşağıda listelediğim 5 noktaya dikkat ederseniz başarı sizinle olur.
1.Değişim için fikir birliği
Bazı kişiler mevcut sistemden memnun olmayıp onu değiştirmeyi bazıları ise farklı sebepler ile değiştirmemeyi ister. Tam fikir birliğiyok ise ?liderlik? ön plana çıkmalıdır.

2. Tecrübeli, bilgili ve zamanını ERP konusuna ayırmış bir proje yöneticisi
ERP yazılımını hayata geçirmek amatör kadrolara bırakılacak bir iş olmamalıdır. Şirketin iş süreçlerini değiştirecek olan bu süreç en tecrübelilerin katılması gereken bir çalışmadır.

3. ERP projesini destekleyen Lider ve Liderlik
ERP projeleri ekibin ve kullanıcıların etkin yönetimi ile gerçekleşir. Lider olmadan insiyatif kullanılamayacağı için işler ortada kalır, her yol ayrımında kararsızlık hakim olur ve ilerleme durur.

4. Teknik yeterlilik ve destek
ERP projeleri içinde teknoloji ve yenilikler bol miktarda kullanılır. Projenin başarılı yürütülebilmesi için bu konularda yetkin insanlar ile çalışılmalıdır.

5. Aktif ve İstekli Bir Ekip
Her iş için ekip oluşturmak önemlidir, ERP için daha da önemlidir. Ekip içinde pozitif insanların olmasına dikkat edin, negatif olanları pozitif yapamıyorsanız içeri de almayabilirsiniz.

Tags:

20 Ekim 2010′da GESİAD – Gebze’de düzenlenen ERP Sistemi İçinde Başarılı Maliyet Yönetimi Nasıl Gerçekleştirilir ? Fiili ve Standart Maliyet, Hedef ve Kaizen Maliyet Yaklaşımları, Varyans Analizinin Kullanımı ? eğitimi 18 kişinin katılımı ile gerçekleşti. Seminerde hedef maliyet, kaizen yaklaşımı, ürün yaşam döngüsü,standart ve fiili maliyet, varyans metodu gibi konular işlendi.

Bütün katılımcılara teşşekür ederim.