- Teknik alanlarda yöneticilik yapanlar
- İç girişimciler, şirketlerinde yeniliklerin öncülüğünü yapmak isteyenler
.
7 Kasım / Dokuz Eylül Konferansına katılmak istiyorsanız lütfen tıklayınız >>>
8 Kasım / EBİLTEM – TTO Konferansına katılmak istiyorsanız kayıt için tıklayınız >>>
* Her iki konferansın içeriği aynıdır
Hedef Pazar Seçiminden Rekabet Faktörlerine, Dokunulamayan Ürünlerin Pazarlamasından Yenilik Nasıl Yayılır (Technology Adoption and Chasm) ve Mavi Okyanus Stratejisine ? Ufuk turumuz 3 saat sürecek ve belki size çok başarılı bir işe sahip olma kapısını açacak ?
Fikrinizin diğer insanların ?para ödeyeceği? bir hale gelebilmesi için çok çalışacak, para ve zaman harcayacaksınız. Yolunuzun üzerinde bir çok aşama var, şirket kurmak, ortak bulmak, para bulmak, kendini tanıtmak, ürünü ortaya çıkartmak ? say say bitmez.
Ancak önce kime, nasıl ve ne kadar satabileceğinizi değerlendirmeniz gerekir. Dikkat ederseniz ?neyi? diye sormadım çünkü ?o? kime sorusunun doğru cevaplanmasından sonra son şeklini alacak ( 4 Eylem Analizi).
Ne kadar çok para veya enerjiniz olursa olsun eğer ?temel pazarlama hatalarını? yaparsanız başarısızlığı davet etmiş olursunuz, en kötüsü sonunda ümidinizi yitirebilir ve vazgeçme noktasına gelebilirsiniz.
Başarılı olmak, kendi işinizin sahibi olmak, takdir edilmek ? Girişimcinin aklında bulunan resmin parçalarıdır. Bu resme ulaşabilmenin yolu ise ?başarı ve kaybetme ihtimalleri? üzerinde aynı anda çalışmak ve içinden çıkılamayacak bir çukura girmeden mümkün olan en düz yolu izlemektir.
Yoğun İçerik
Bu seminerde izleyeceğiniz başlıkların her biri ?nasıl? bakış açısı ile hazırlanmıştır. ?Nasıl? çok önemli bir kelime ? Çoğu seminerde ?nasıl olduğu açıklanmadan? tarihçe, istatistik, genel ifadeler ile geçiştirilen konular dinlersiniz.
Bu seminerde ise sadece metodlar var, ?nasıl? var. Seminer bittiğinde yapmayı düşündüğünüz girişimin sonuçlarını analiz edebilecek metodlara ve dünya görüşüne sahip olacaksınız.
Fikrinizi sorgulama şansı
Girişimciler fikirlerini çarçabuk hayata geçirmek ister, bu normal bir şey elbette. Ancak var sandığınızı düşündüğünüz hedef aslında yok veya hayal ettiğiniz gibi değil ise, hedefe giden yolu tarif edemiyor iseniz, yol koşullarına uygunluğunuzu tarafsızca değerlendirmediyseniz ? İşte bu seminerde aklınızdan geçeni sorgulayabilecek, belki fikrinizi rafine edecek belki yönünüzü değiştirmiş olacaksınız.
Konuşma Başlıkları
1. Hedeflediğiniz Müşteri Grubu gerçek bir grup mu, seçtiğiniz hedefin gerçek bir müşteri grubu olup olmadığını nasıl anlayacaksınız ? (Market Segmentation)
2. Özel Bölüm : Dokunulamayan ürünler satacaksanız (Yazılım, Hizmet, Danışmanlık ?) onların dokunulabilenlerden nasıl ayrıldığını ve dokunulamayan ürünlerin pazarlanmasında / satışında yapmanız gerekenleri bilmelisiniz ?
3. Mücadelenizin temelini oluşturacak ?Rekabet Faktörlerinizi / Parametrelerinizi Nasıl Belirleyeceksiniz? ? ? Neler rekabet parametresi ve neler değil, kendiniz ile uyumlu olanları nasıl belirleyecek ve zamanınızı boşa harcamadan hedefe ilerleyeceksiniz ?
4. Teknolojik ürünlerin pazara girişi ve yaygınlaşmasının mekanizması, izlenmesi gereken yol nedir ? (Yenilik Nasıl Yaygınlaşır, Technology Adaption Lifecycle / Chasm)
5. Rekabeti arkada bırakmanız için 4 Eylem Analizi ile ürün tanımınızı nasıl geliştirebilirsiniz ? (BLUE OCEAN STRATEGY).
Kim Katılmalı
- Yeni bir iş kurmak isteyenler
- Girişim fikirlerini test etmek isteyenler
- Bir girişim fikrini bulmak veya olgunlaştırmak isteyenler
- Yazılım veya danışmanlık işinde olanlar, başlamak isteyenler
- Yeni bir ürün ile pazara giriş yapmak isteyenler
- İş kurmak isteyenlere ortak olmak, sermaye sağlamak isteyenler
Bu seminerde 6 çok önemli konu başlığını işleyeceğiz, bu yoğunlaştırılmış semineri işini ve çalıştığı şirketi “çok ciddiye alanlar” için hazırladım …
İç Girişimci şirketinin ürün gamını yenilemek, yeni ürünleri daha hızlı pazara sunmak, satışını arttırmak, pazarlama – satış ve üretimi bir arada düşünmek durumunda olan kişidir. Nihai hedefi şirketinin rekabet gücünü arttırmaktır.
Şirketlerin çalışma kurgusu “İç Girişimci” yaratabilmelidir. Diğer türlü kendisini yenileme gücünü bulamaz, kurucusunun görüş alanı içine sıkışır.
İç Girişimci önemli bir şirket içi direnç veya bürokrasi engeli ile karşılaşabilir; zaman zaman şirket sahiplerinin bile istediklerini kendi şirketlerinde uygulayamadıklarını biliyoruz. İşte bu yüzden var olanın analizi ve gerçek ile yüzleşme oldukça önemlidir.
Şirketlerin ataleti bazen bariz olanı görmeyi engeller, bazen yeni bir ürün eskisini yok edeceği için engellenir. İç Girişimci normal bir girişimin zorluklarına ilaveten bu direnç ile de karşılacaktır, elbette bulunulan iş koluna ve iş yapma biçiminize göre bu olayın şiddeti değişir.
Başarılı Olmak İçin
İç Girişimci işleyen bir sistemin içinde. Başardığı zaman hem şirketi kazanacak hem de kariyerinde ilerlemiş olacak. Başarısızlık ise hem onu hem de kendisinden sonra gelenleri olumsuz etkiler, şirketlerde sıkça duyulan “denemiştik” listesinin bir parçası haline gelmek elbette hoş bir şey değildir.
Başarılı olabilmek ise pazarlamanın temel kurallarını ihlal etmemek, analizi doğru araçlar kullanarak yapmak ile mümkün.
Seminerin Başlıkları
1. Şirketinizin ürünleri Boston Matrix üzerinde hangi konumda, tehditler ve fırsatlar neler ?
2. Ürün konumlandırma ve fiyatlandırma açısından Bowman Saati şirketinizde kaçı gösteriyor ?
3. Kısıtlar Teorisi ile şirketinizin sınırlarını nasıl keşfedersiniz, neleri yapmalı ve yapmamalısınız (Theory of Constraints) ?
4. Yeni bir müşteri grubu nasıl analiz edilir, var sanılan müşteri grubu şirketiniz için gerçekten var mı (Market Segmentation) ?
5. Alıcı Fayda Haritası üzerinde çalışarak mevcut veya yeni düşünülen ürünler için “değer arttırıcı” fikirleri nasıl ortaya çıkartabilirsiniz ?
6. Jenerik stratejiler nasıl kullanılır.
Kim Katılmalı
- AR-GE yöneticileri, çalışanları
- Şirketinin yeni ürününü hızlı pazara sunmak isteyenler
- Yeni pazarlama ve satış fırsatları yaratmak isteyen profesyoneller
- Satış ve Pazarlama yöneticileri
- İş sahipleri, üst yöneticiler
- Mevcut bir ürünün pazarını veya pazar söylemini genişletmek isteyenler
- Yeni bir girişim fikri bulmak veya olgunlaştırmak isteyenler
Hedef Pazar Seçiminden Rekabet Faktörlerine, Dokunulamayan Ürünlerin Pazarlamasından Yenilik Nasıl Yayılır (Technology Adoption and Chasm) ve Mavi Okyanus Stratejisine … Ufuk turumuz 3 saat sürecek ve belki size çok başarılı bir işe sahip olma kapısını açacak …
Fikrinizin diğer insanların “para ödeyeceği” bir hale gelebilmesi için çok çalışacak, para ve zaman harcayacaksınız. Yolunuzun üzerinde bir çok aşama var, şirket kurmak, ortak bulmak, para bulmak, kendini tanıtmak, ürünü ortaya çıkartmak … say say bitmez.
Ancak önce kime, nasıl ve ne kadar satabileceğinizi değerlendirmeniz gerekir. Dikkat ederseniz “neyi” diye sormadım çünkü “o” kime sorusunun doğru cevaplanmasından sonra son şeklini alacak ( 4 Eylem Analizi).
Ne kadar çok para veya enerjiniz olursa olsun eğer “temel pazarlama hatalarını” yaparsanız başarısızlığı davet etmiş olursunuz, en kötüsü sonunda ümidinizi yitirebilir ve vazgeçme noktasına gelebilirsiniz.
Başarılı olmak, kendi işinizin sahibi olmak, takdir edilmek … Girişimcinin aklında bulunan resmin parçalarıdır. Bu resme ulaşabilmenin yolu ise “başarı ve kaybetme ihtimalleri” üzerinde aynı anda çalışmak ve içinden çıkılamayacak bir çukura girmeden mümkün olan en düz yolu izlemektir.
Yoğun İçerik
Bu seminerde izleyeceğiniz başlıkların her biri “nasıl” bakış açısı ile hazırlanmıştır. “Nasıl” çok önemli bir kelime … Çoğu seminerde “nasıl olduğu açıklanmadan” tarihçe, istatistik, genel ifadeler ile geçiştirilen konular dinlersiniz.
Bu seminerde ise sadece metodlar var, “nasıl” var. Seminer bittiğinde yapmayı düşündüğünüz girişimin sonuçlarını analiz edebilecek metodlara ve dünya görüşüne sahip olacaksınız.
Fikrinizi sorgulama şansı
Girişimciler fikirlerini çarçabuk hayata geçirmek ister, bu normal bir şey elbette. Ancak var sandığınızı düşündüğünüz hedef aslında yok veya hayal ettiğiniz gibi değil ise, hedefe giden yolu tarif edemiyor iseniz, yol koşullarına uygunluğunuzu tarafsızca değerlendirmediyseniz … İşte bu seminerde aklınızdan geçeni sorgulayabilecek, belki fikrinizi rafine edecek belki yönünüzü değiştirmiş olacaksınız.
Konuşma Başlıkları
1. Hedeflediğiniz Müşteri Grubu gerçek bir grup mu, seçtiğiniz hedefin gerçek bir müşteri grubu olup olmadığını nasıl anlayacaksınız ? (Market Segmentation)
2. Özel Bölüm : Dokunulamayan ürünler satacaksanız (Yazılım, Hizmet, Danışmanlık …) onların dokunulabilenlerden nasıl ayrıldığını ve dokunulamayan ürünlerin pazarlanmasında / satışında yapmanız gerekenleri bilmelisiniz …
3. Mücadelenizin temelini oluşturacak “Rekabet Faktörlerinizi / Parametrelerinizi Nasıl Belirleyeceksiniz” ? … Neler rekabet parametresi ve neler değil, kendiniz ile uyumlu olanları nasıl belirleyecek ve zamanınızı boşa harcamadan hedefe ilerleyeceksiniz ?
4. Teknolojik ürünlerin pazara girişi ve yaygınlaşmasının mekanizması, izlenmesi gereken yol nedir ? (Yenilik Nasıl Yaygınlaşır, Technology Adaption Lifecycle / Chasm)
5. Rekabeti arkada bırakmanız için 4 Eylem Analizi ile ürün tanımınızı nasıl geliştirebilirsiniz ? (BLUE OCEAN STRATEGY).
Kim Katılmalı
- Yeni bir iş kurmak isteyenler
- Girişim fikirlerini test etmek isteyenler
- Bir girişim fikrini bulmak veya olgunlaştırmak isteyenler
- Yazılım veya danışmanlık işinde olanlar, başlamak isteyenler
- Yeni bir ürün ile pazara giriş yapmak isteyenler
- İş kurmak isteyenlere ortak olmak, sermaye sağlamak isteyenler
İş Planınızda hedefi ve oraya nasıl gideceğinizi tarif etmelisiniz. Bu söylemesi kolay ama yapması zor bir iştir.
Hedefi ve oraya gidecek olan yolu düşünmeye başladığınızda fırsat ve tehlikeler ile kendi zayıf ve güçlü yanlarınızı değerlendirme şansı elde etmiş olacaksınız. Bu aşamada aklınıza bir çok fikir daha gelecektir (muhtemelen taktik anlamda), işte bu süreç içinde “müşteri size niçin para verecek” sorusuna özel bir bölüm aşmalısınız.
Şimdi gelelim İş Planınızın aşamalarına :
Hiç uzatmadan kendi fikrimi söyleyeyim : Hayır
Girişimcilik üzerine Türkçe sunumların hemen hepsinde “yeni olması gerekiyor” dediği için bu yazıyı yazmaya karar verdim. Niye yeni olsun, belki fikir eski ama iyi uygulanmadı veya sizin düşündüğünüz gibi yapılmadı veya yapıldı ama hayata geçmedi veya yapıldı ama çoğu kişinin haberi yok … Fikrimiz yeni değil diye girişimde bulunmayacakmıyız yani !
Girişimcinin başarılı olması için fikrin yeni olması değil pazarı iyi okuması gerekir.
Bir diğer konu ise “o konuda pazar boş mu olmalı” … Bence hayır, belki çok sayıda oyuncu var ama sizin rekabet faktörleriniz daha güçlü, arkadan başlayacak ama rakiplerinizi sağa sola iterek belki en öne geçeceksiniz … olamaz mı ?
Eğer üzerine bastığınız rekabet faktörleriniz güçlü ise, iş planınız rekabeti aşacak şekilde yapıldı ise pazarın boş olup olmaması da bence önemli değildir.
Bir de “iç girişimcilik” konusu var, işte bunun için ilk engel şirketin sahibi veya üst yönetimi. Onlar “her şeyi çok iyi biliyorlar ise” işiniz çok zor, benden söylemesi …
Bundan yüzlerce yıl önce Hun İmparatoru Attila bakın ne demiş :
Artık yetersiz kalan taş baltalarımızı bir kenara bırakarak yeni kılıçlar edinmeliyiz, gereçlerimize uzun merdivenler eklemeliyiz; yüksek Roma duvarlarının atlarımızın nal sesleri ile yıkılmasını bekleyemeyiz.
Geçmişte yaşamış başarılı insanların bu tür sözlerini okuduğumuzda çoğu kez … evet … evet … güzel söylemiş deriz.
Peki niçin aynı tür bir gerçeği kendi şirketiniz veya kendiniz için şu anda siz tespit etmiyorsunuz ?
Attila yüksek Roma duvarlarını, surlarını görünce ordusunun alıştığı kural setinin değişmesi gerektiğini hemen anlamış (buna paradigma kayması deniyor, Attila paradigmanın değiştiğini anlamış). Şimdi diyeceksiniz ki ne var bunda ? Adam yüksek surları görünce başka ne yapabilir ?
Tarihte çok sayıda Attila olmadığını hatırlatmak isterim, zaten başarılı liderleri diğerlerinden ayıran nerede ise tek nokta budur. Onlar ya paradigmanın değişmesine sebep olur ya da değişimi algılayarak yeni duruma göre bildiklerini unutup yeniliğe adapte olur.
İş veya kişisel hayatınızı bir gözden geçirin, siz buna benzeyen neler yaptınız acaba ?
Başarılı olmak için genel gruptan ayrılmış, farklı düşünüyor olmak gerekir. Aksi takdirde sizin gibi düşünen ve hareket eden milyonlarca insanın kaderini paylaşırsınız. Herkesin birbirine benzediği ortamda başarılar küçük küçük şeyler olacaktır, yetiyor ise mesele yok.
Yetmiyor ise :
Taş baltalarınızı bırakıp yeni yöntemleri, yeni fikirleri öğrenmeye ve yol açabilen insanları arayıp bulmaya çalışmalısınız. Diğer türlü sadece konjonktürün izin verdiği kadarı ile yetineceksiniz, bir yılda alabileceğiniz yolu belki 10 yılda alabileceksiniz.
Sözü söyleyen Steve Jobs olduğu için onu ilgilendiren bir soru ile başlamak isterim.
iPod’u müşteri anketleri ile hazırlayabilir miydiniz ?
veya
iPhone’u … Eğer evet diyen grubun içinde iseniz bir soru daha var ?
O zaman niçin her ikisi de Steve Jobs tarafından yapıldı da araştırmalara milyonlar döken bir başka firma tarafından yapılamadı ? Yoksa bütün araştırmaları Steve Jobs’mu yaptırıyor du ?
İnsanlar çoğu kez şu sorunun cevabını bilmez …
Ne istiyorsun ? Nasıl olsun istiyorsun ?
Başlayın saymaya bakalım kaç kez geriye dönerek şu da var elbette, evet evet olsa iyi olur ile devam edebileceksiniz ve ortaya ne kadar karışık bir görüntü çıkacak.
Bu konu Lewitt Construct Tool olarak bilinen Ana Ürün – Beklenen Ürün – Beklentinin Aşılması ve Süpriz aşamaları ile de ilgilidir. Çoğumuz ilk ikisini, azımız aşılma kısmını, çok azımız şaşırtma aşamasını düşünebilir, her ne kadar çok yaratıcı bir kişiliğimiz olduğuna inanıyor olsak da …
Not : Bu cümleyi Steve Jobs bulmadı sadece konuyu anladı ve uyguladı. Literatürde Lewitt Construct Tool olarak geçer, okuduğunu anlayabilen herkesin bir şansı var demektir.
İster ticaret hayatında ister sahilde koşarken bir rakibiniz var veya siz kendinizi motive etmek için bir rakip yaratıyor iseniz geriye “siz nasıl kazanacaksınız” sorusunun cevabını bulmanız kalır.
Eğer etrafınızda olanlar ile ilgilenmiyor iseniz size göre rakibiniz olmamış olacaktır. Ancak diğerleri aynı şekilde düşünmüyor, sizi rakip görüyor ve mücadelelerini buna göre şekillendiriyorlar ise zarar görebilir, daha kötüsü av olabilirsiniz.
Şimdi gelelim ihtimallere :
1. Siz kazanırsanız kazanmış olursunuz, muhtemelen bunu istiyordunuz. Eğer bunu arka arkaya tekrarlayabilir iseniz diğerlerinden kopmayı gerçekleştirebilirsiniz.
2. Rakip kazanır ise siz kaybetmiş olacaksınız. Artık önünde bulunan müsabakalara bakacak olan sizsiniz.
Ancak ihtimaller bunlar ile sınırlı değil, ilk bakışta öyle görünsede …
3. İkinizde kazanmadınız, hesapta olmayan başka biri kazandı. Ummadık taş baş yarar sözüne uygun bir durum.
4. Siz veya rakiniz kazandı ama kaybeden taraf kazanan tarafa çok uğraşacağı ve para kazanamayacağı bir işi bıraktığı için. Buna “rakibine kötü iş yaptırmak iyi bir şeydir” denir, tabii gerçekten kötü bir iş yaptırıyor iseniz.
5. İkinizde kazandınız. Ortak falan değilseniz herhalde biriniz işin para tutan kısmını diğeriniz ise “çok iyi oldu kaybettik, işi alsak rezil olurduk” manevi tatminini elde etti.
Aklınıza başka seçenekler geliyor ise lütfen paylaşın …
Bir çok girişim SATABİLİYOR aşamasını geçemediği için başarısız olur. Bu seminerde nasıl başarılı olacağınızı izleyecek ve aklınıza takılanları sorabileceksiniz.
Herkes iyi ürün ve iyi hizmet üretebilir. Daha iyi malzeme ve daha iyi ekip ile daha iyisini yapıyor olabilirsiniz, bunun matematiği bellidir, para kazanmak için ise Nasıl Satacağınızı bilmelisiniz.
Satamıyor iseniz ne kadar mükemmel ürettiğinizin bir anlamı yoktur, “iyi ürün satar” sadece bir efsanedir.
Başarılı bir iş kurmanın aşamalarını ve bunların doğru sırasını bilirseniz işiniz kolaylaşır, başarılı olma şansınız artar.
İşte bu seminerde iş planınızı baştan sona ve sondan başa doğru nasıl test edebileceğinizi izleyecek, “satabilen” bir işi nasıl kuracağınızı öğrenecek ve merak ettiklerinizi sorabileceksiniz.
İncelenecek konular :
- Bir iş nasıl kurulur ?
- Başarılı olmak için hangi 12 özelliğe sahip olmalısınız ?
- Girişim fikrinizin geçerliliğini nasıl test edebilecek, onun bir “Mavi Okyanus” olup olmadığını nasıl anlayabileceksiniz ?
- Hızlı başarı için rekabet parametrelerinizi nasıl seçeceksiniz ?
- Rekabet ile karşılaştığınızda paranızı ve kaynaklarınızı hangi özelliklere harcamanız gerekli ?
Hazırlayan ve sunan : Cengiz Pak, www.cengizpak.com.tr
Türkiye turum 10 Mayıs Denizli buluşması ile devam ediyor …
Kaydını yaptıran ilk 50 kişi benim misafirim olarak bu konferansa Pamukkale Üniversitesi öğrencileri ile beraber katılabilecek …
Kayıt için aşağıda bulunan kayıt formunu kullanabilirsiniz.
———————————————————————————-
Denizli – Pamukkale Üniversitesi
Konferans Rezervasyon / Katılım Formu
———————————————————————————-
Bu konferans gerçekleştiği için kayıt yapılamıyor
Konu
ERP Proje Danışmanı veya Yöneticisi Olmak İster misiniz ?
Aslında bu yeni bir iş, yeni bir ünvan. Bu görevi üstlenmek ve başarılı projeler gerçekleştirebilmek için bilmeniz gerekenleri bu konferansta izleyebilir, yeni bir konuda kariyer yolunuzu açabilirsiniz.
İçerik
- ERP Proje Yöneticisinin Dikkat Etmesi Gereken Konular
- Fark (GAP) Analizi Nasıl Yapılır ?
- Performans Kriterleriniz Neler Olmalı ?
ERP Danışmanlığı sizin için bir Kariyer Fırsatı olabilir …
ERP Proje Danışmanlığı veya Yöneticiliği çok eski olmayan bir iş,
bir ünvan. Bu görevi üstlenmek veya bu konuda girişimde bulunmak isteyenler ilk bilmeleri gerekenleri bu konferansta izleyebilir,
yeni bir konuda kariyer fırsatı yakalayabilir.
Kimler katılmalı, kimi ilgilendiriyor
- ERP Proje Yöneticileri veya olmak isteyenler
- Aile şirketlerini devir alacak 2 veya 3?üncü nesil üyeleri, genç yöneticiler
- İş (Business Consulting) ve Yönetim ( Management Consulting) Danışmanları
- ERP danışmanı olmak isteyen girişimciler
- Şirketlerinde ERP konusuna liderlik yapanlar, liderlik yapmak isteyenler
- Yazılım sektöründe danışman olarak çalışanlar
- 15 yaşını geçmiş ama bilgi sistemini kurmamış şirketlerin yöneticileri
- Kariyerlerinin başında olan Endüstri ve Bilgisayar Mühendisleri, İşletme Mezunları
Süre, Tarih ve Yer
Bu konferansın süresi 1/2 gündür.
10 Mayıs 2013 Denizli – Pamukkale Üniversitesi
Saat : 13:30 – 16:30
Rezervasyon veya kayıt için lütfen yazının altında bulunan formu doldurunuz.
(Bu konferansa Pamukkale öğrencilerinin yanısıra kaydını cengizpak.com.tr sitesinden yaptıracak olan 50 kişi ücretsiz olarak katılabilecektir, kapasite sınırından dolayı ilk 50 kişi sağlandığında kayıt almayı üzülerek durduracağım için lütfen kaydınızı bir an önce yaptırınız. Kayıt yaptırdıktan sonra gelemeyecek iseniz lütfen İPTAL formunu kullanarak bunu iletiniz.)
Bu konferans ve ERP konusunda daha fazla bilgi için tıklayınız >>>
Rekabetçi ve Büyüyen Şirketin Şifreleri kapsamında yer alan seminer ve konferanslarım için tıklayınız ?
———————————————————————————-
Denizli – Pamukkale Üniversitesi
Konferans Rezervasyon / Katılım Formu
———————————————————————————-
Bu konferans gerçekleştiği için kayıt yapılamıyor
———————————————————————————
Not : Eğer siteme üye olursanız bundan sonra düzenlenecek olan konferanslarımı ilk siz öğrenmiş olursunuz.
———————————————————————————–
Bu olabilir ancak önce sizin kim olduğunuzu bilen ve sizinle ilgilenen bir e-posta listesine sahip olmalısınız.
Kaynağının ne olduğu belli olmayan bir listeye e-posta gönderdiğinizde 2 şey olacaktır :
1. Gönderimi yaptığınız e-posta adresi bir spam göndericisi olarak işaretlenecek ve bu adresten daha sonra göndereceğiniz e-posta mesajları spam olarak algılanacak.
2. Muhtemelen gönderdiğiniz listenin en azından yarısı hiç gitmeyecek, gidenlerin açılma oranı ise %1′i geçmeyecek (%1 iyimser bir rakkamdır).
Örneğin 20 000 adreslik bir listeyi ele geçirmiş olun. Güncel değil ise (son 60 gün içinde test edilmemiş ise) yaklaşık % 30 hedefe ulaşmamayı bekleyebilirsiniz, süre biraz uzayınca bu oran hızla yükselecektir.
Geriye hedefe ulaşan 14 000 mesaj var ama açılma oranı % 1 bile olsa sadece 140 kişi mesajınızı açacak. Peki bunların kaç tanesi sizin ürününüz ile ilgileniyor veya sizi tanıyor … Belki 1 belki 2 tanesi, alacaklar mı … bilmiyoruz.
Peki ne yapmalısınız ?
Üye listenizi geliştirmelisiniz, uzun ve zor bir yol ama e-posta ile pazarlama yapmak istiyor iseniz başka bir yolunuz yok.
Üye listenizi nasıl oluşturacak ve geliştireceksiniz ?
Bunun için önce altyapınızı tamamlamalısınız.
- Sizinle ilgilenen birisini nasıl üye yapacaksınız ?
- Kaydını yapan kişiye hoşgeldin mesajı gönderecek misiniz ? Bunu kim yapacak ? Örneğin gece 12:30′da birisi listenize katıldı mesajı sabah olunca mı göndereceksiniz … maalesef çok geç.
- Üyelerinize spam’a düşmeden nasıl e-posta göndereceksiniz ?
- Kim açtı, kim mesajın içinde nereyi tıkladı, hangi mesajınız daha fazla tıklandı ? Bunları bilmeden bir sonraki mesajınızı nasıl geliştireceksiniz ?
Bu mekanizmayı kurabilmeniz için autoresponder olarak isimlendirilen bir yazılım kullanıyor olmanız gerekiyor. Bu yazılımlar hem üye listeninizi oluşturuyor hem de düzenli e-posta gönderebilmenizi sağlıyor.
Ben bu siteyi ilk defa 2009 yılının Ekim ayında yayınladım, o günden bugüne 3300′ün üzerinde üye kazandım (ben bir şey satmıyorum), tamamını dünyanın bu alanda benim bildiğim kadarı ile en iyi yazılımlarından biri olan Aweber ile yönetiyorum. Az önce 20 000 kişilik bir listenin ancak 140 adet açılan mesaj ile bitebileceğini söylemiştim, benim gibi çalışır iseniz açılma oranınız % 40 – 50 civarında olabilir. Kısacası 3300 üye bulunan bir listede mesajınızı 1200 – 1500 kişi açabilir, diğer bir deyimle aynı sonuca ulaşabilmeniz için 20 000 kişilik listenizin 200 000 kişiye çıkması gerekir ve pek mümkün değildir.
Alyapınızı tamamladığınızı düşünelim, şimdi sırada listenizi nasıl büyüteceğiniz konusu var …
1. İnsanların listenize kayıt olmaları için onları teşvik etmelisiniz
Örneğin kaydını tamamlayan kişiye “hoşgeldin” mektubu ile beraber sadece üye olanların seyredebileceği bir video, herkesin ulaşamadığı bir rapor veya bazı hediye kuponları gönderiyor olabilirsiniz.
2. İnsanlar sizin sitenize üye oluyor iken ne vaat etti iseniz onu vermelisiniz
Bunu yapacağınızı kanıtlamak için memnun üyelerinizin mesajlarına, daha önceden göndermiş olduğunu e-postalara yer verebilirsiniz.
3. İlişkinizi geliştirmeli, üyelerinizi şaşırtmamalısınız
İlk üyenizi kazandıktan hemen sonra sanki yüzlerce üyeniz varmış gibi davranmalı, mesajlarınızı oluştururken samimi bir lisan kullanmalı ve en önemlisi gerçekten öyle olmalısınız.
Enterpreneur olmak başkalarına para vermeden iş yaptırabileceğini düşünmek değildir.
Bir zamanlar bir hanım beraberinde iki bilgisayar şirketini alarak beni de ziyaret etmişti. Hayata geçirmek istediği bir projesi vardı.
İkinci ya da üçüncü toplantıda konuşmalarda bir gariplik hissetim ve …
- Siz bu işin neresinde olacaksınız, nasıl uygulanacak diye sordum
- Hanımefendi ben bir enterprenörüm bunu siz düşünmelisiniz dedi
Beraberinde gelen iki şirketten bir tanesinin sahibi benim arkadaşımdı, o anda bakıştık ve ben geriye kalan bilgisayar şirketini kast ederek bu işin ona daha uygun olduğunu, onun bizden daha bilgili ve yetenekli olduğunu, bizim bu işi beceremeyeceğimizi, konuya o arkadaş ile devam etmesi gerektiğini söyledim.
Arkadaşım sessizce beni onayladı ve o anda geri çekildi. Bizim için o proje o anda kapandı.
Sözün özü : Masada bir taneden fazla enterprenör var ise sonuç alınmaz.
The Two-tailed Dog Party – İki Kuyruklu Köpek Partisi önemli vaatler yapıyor :
- Sonsuz hayat
- Dünya barışı
- Haftada 1 çalışma günü
- 2 adet gün batımı (çeşitli renklerde)
- Daha az yer çekimi
- Bedava bira
- Daha az vergi
- Büyük Macaristan Düzlüğüne dağ yapmak
Bu parti Kenan Işık’ın Kim Milyoner Olmak İster programında 125000′lik soru olarak yer aldı, hangi ülkenin bir partisi olarak …
Ne olmak istiyorsun ?
- Enterprenör
Yani nasıl ?
- Girişimci
Bundan yıllar önce “ben enterprenörüm” diyen birisi ile ilk karşılaştığımda enterplanör’mü diyor acaba diye düşünmüştüm … planör ile helikopter arasında gidip gelmiştim. Sonraki yıllar bu kelime beni hep ürküttü ama artık korkmuyorum.
Bu arada 1980 yılında cebimde 5 kuruş yok iken bir arkadaşımla beraber Türkiye’nin ilk yazılım şirketini kurmuş ve bugüne kadar (Üniversite asistanlığım hariç o da 1 ay) hiç bir zaman bordrolu çalışmamış birisiyim.
Korkutmuyor çünkü hem çok duyuyorum hem de ben artık emekli olduğum için bu girişimcilerin alanı dışında bulunuyorum. Şaka bir yana hayatı boyunca birisinden maaş almış kişilerin ortalıkta “girişimcilik” anlatması ve hatta kendilerini girişimci olarak görmeleri beni eğlendirmiyor değil. Elbette memlekette kavramları çekiştire çekiştire her şey haline getirmeniz mümkün çünkü olayların içi ile çok az kişi ilgileniyor.
Bu yazıyı yazmadan önce tanımına baktım, gördüm ki meğersem ben de bir enterprenör’müşüm ve tam da şüphe ettiğim gibi bizim bakkal’da öyle imiş.
Önce Wikipedia tanımını veriyorum :
The term entrepreneur (i/??ntr?pr??n?r/) is a loanword from French, and is commonly used to describe an individual who organizes and operates a business or businesses, taking on financial risk to do so.
Türkçe meali ise :
Risk alarak bir işi (işleri) organize eden ve yürüten kişi.
Konu herhalde çok açık değil mi ?
Bir başkasından gelir garantisi olmaksızın, kendi finansal kaynaklarını ortaya koyarak (risk alarak) bir fikri (yepyeni olmayabilir) hayata geçirmek üzere bir kurgu, operasyon veya örgütlenme gerçekleştiren ve bunu yürüten kişiye “girişimci” denmesi gerekiyor. Şimdi 3 ince detaya dikkatinizi çekmek istiyorum :
Kendi finansal kaynaklarını veya kaybetme sorumluluğunu taşıdığı, kaybettiğinde ödemek zorunda olduğu kaynakları kullanarak iş yapan kişi diyoruz. Örneğin bir şirkette veya kurumda çalışıyorsunuz ve aklınıza gelen bir şeyi uyguladınız … bu sizi girişimci yapmıyor. Risk almıyor iseniz size girişimci diyemiyoruz.
Yepyeni olması gerekmeyen bir fikri hayata geçirmek diyoruz. Elbette yepyeni, kimsenin akıl etmemiş olduğu ve müşterisi olan bir fikriniz var ise ne güzel ama mutlaka öyle olması gerekmiyor. Yepyeni olur ise ona inovasyon (innovation) diyoruz.
Ortada bir operasyon olmalı. Sadece cin fikir yeterli olmuyor, bunu bir operasyona, işe, para getiren bir makineye çevirmeniz gerekiyor. Dolayısı ile iş nasıl yapılır ve nasıl yönetilir bilmeniz mutlak şart.
Kısacası iş kurmaktan, kendi işinizi kurmaktan bahsediyoruz.
Dolayısı ile şöyle düşünmeyin : Öyle bir şey bulmalıyım ki ……
Düşüncelerinizi bekliyorum …