Çeşitli

Yalnızca bilgilendirme amaçlı olarak;

Üyelerden çokca e-posta aldım ve olabildiğince bilgilendirmeye çalıştım. Ancak geçen zamana rağmen bir çok soru ve iletişim talebi üzerine buradan duyuru yapmanın daha uygun olacağını düşündüm.

Babam Cengiz Pak’ın vefatının ardından kendisinin yazılarını ve yayınlarını ulaşılabilir tutmaya devam edeceğiz. Ancak maalesef kendisi artık aramızda olamayacak.

Aynı zamanda kendi uzmanlığı  üzerine farklı yazdığı yazılarını ve hazırladığı sunumlarını, temelteknoloji.com.tr şirket sayfasında da yayınlamaya ve sayfaya üye olanlara Cengiz Pak’ın hazırladığı 1 yıllık e-posta zincirini “vefat haberini de içeren bir şekilde” göndermeye devam ettiğimiz konusunda bilgilendirmek isterim.

Bugüne kadar takip eden tüm ziyaretçilere saygılarımla ve sevgilerimle…

Cem Pak

Tags:

einsteinHiç kimse başkalarının cevabı ile işe başlamamalı, kendi cevabını kendisi bulmalı. İşte size bu soruya kendi cevabınızı bulmanız için bir senaryo.

Diyelim ki size piyangodan iyi bir para çıktı. Bununla bir şirket satın almak için danışman şirket ile görüştünüz ve kendinize ait bir şirket olduğunu onlara söylemediniz. Bir süre sonra sizin şirketinizi size satmak istediler (çünkü size ait olduğunu bilmiyorlar), şimdi fiyatı düşürmek için bulacağınız bütün gerekçeleri yok ederek işinize başlayabilirsiniz.

Tags:

Kendinizi işin altında ezilmiş, başınızı kaşıyacak vakti olmayan birisi gibi mi görüyorsunuz ?

İşinizde ilerlemeniz yavaşladı mı ?

Aynı işleri çok iyi yaparak ilerleyemeyeceğinizi mi anladınız yoksa !

Ne kadar sıkı çalışırsanız çalışın sonunda yapabileceğiniz saatleriniz ile sınırlıdır. Dolayısı ile yapabilecekleriniz ve yardımcı olabileceğiniz insanların sayısı sınırlıdır. Sonuçta başarınız sınırlanmış olur.

İşinizde iyi iseniz insanlar sizden daha fazlasını ister. Sonuçta yükünüz ve gerginliğiniz artar, yetişemeyince de mutluluğunuz artmaz. Diğer yandan bu durumun iyi yanı da var. Eğer bu sınırları kaldırabilirseniz büyük bir başarıya ulaşabilirsiniz.

Sınırları kaldırabilme, probleminin çözümü delege etmeyi öğrenmek ile başlar, sizden istenenleri başarı için organize edilmiş bir ekibe devredebilmeyi tamamlamadan sizin de işinizde çok ilerlemeniz mümkün olmayacaktır.

İnsanlar niçin delege etmez ?

İşlerinizi doğru biçimde delege edebilmeniz için delege etmekten kaçınıyor olmanın bir numaralı sebebini düşünmeniz gerekir.

Çoğu kişi ön hazırlık için harcanacak zaman ve enerjiden kaçındığı için delege etmez.

Örneğin tasarımını yaptığınız bir ürünün broşürünü siz mi daha iyi ve hızlı hazırlarsınız yoksa şirketinizde çalışan başka birisi mi ?

İçini dışını bildiğiniz, rüyanızda bile gördüğünüz bir ürünü kim sizden daha iyi anlatabilir ki ! Üstelik bunu yapıyor olmaktan zevk de alıyor olabilirsiniz. Asıl soru sizin için eğlenceli olup olmayacağı değil, bunun zamanınızı kullanmanın en iyi yolu olup olmadığıdır.

İlk bakışta işi yapmak bir başkasına arkasındaki stratejiyi anlatmaktan daha kolay gözükse de bir başkasına delege etmek için 2 iki iyi sebebiniz var :

1. Eğer o ürünü en iyi anlatabilecek kişi sizseniz muhtemelen etkin bir pazarlama stratejisini oluşturmak, yeni fikirler üretmek için de en ugun kişi sizsiniz. Başka ve katma değeri düşük işler ile zamanınızı harcadığınızda işinizi büyütmeniz zora girecektir.

2. İşleri delege ederek, başkalarını işe dahil ederek onların yeteneklerini geliştirmelerini sağlayacaksınız. Bir sonraki sefer benzer bir konu ile karşılaştıklarında hazır kuvvetlere sahip olmuş olacak ve ikinci kez için daha da az zaman harcamış olacaksınız.

Delege ediyor olmak hem sizin zamanı daha iyi kullanmanızı sağlayacak hem de ekibinizin yetişmesini destekleyecektir.

Ne zaman delege etmelisiniz

Delege etmek hem edene hem de işi üstlenen kişiye yararlı olur, ancak her şey delege edilmez. Delege edip etmemeye bu beş soruyu kendinize sorarak karar verebilirsiniz :

- İşi yapabilecek yetkinlikte birisi var mı ? Bu iş başkası tarafından yapılabilir mi yoksa mutlaka siz mi yapmalısınız ?

- Bu iş bir başkasının yeteneklerini geliştirmesine yardımcı olabilir mi ?

- Bu iş veya benzeri ileride tekrarlanacak mı ?

- Delege edebilmek için zamanınız var mı ? İşi alan kişinin eğitimi, izleme ve bir hata durumunda yeniden üzerinde çalışabilmek için …

- Bu iş delege edilmesi gereken bir şey mi yoksa sizin içinde olmanız mutlaka gerekiyor mu ?

Düşünmeniz gereken konu topun yere düşüp düşmeyeceği. Eğer delege ettiğiniz iş beklediğiniz gibi sonuçlanmaz ise toparlamanız mümkün mü ? Başarısızlık halinde kayıp önemli mi ?

Eğer sonuçlar sizi çok hırpalamayacak ise delege etmeniz yararlı olacaktır.

Kime delege etmelisiniz ?

Kim olduğunu seçerken 5 noktaya dikkat edilmeli :

- Tecrübe, yetenek ve işe yaklaşım

- Sizin ne kadar zaman ayırmak zorunda kalacağınız …

- Kişi ne kadar bağımsız çalışabiliyor

- İlgi alanı ve kendi geleceği için ne düşünüyor

- Mevcut iş yükü

Bir işi delege ettiğiniz zaman muhtemelen sizin yapacağınızdan daha uzun sürecektir, ilk başlangıçta bu normaldir. Sabırlı olmalısınız, öğrenme sürecine katlanmalısınız. Bunun karşılığını ileride kazanacağınız zaman ile alıyor olacaksınız.

Nasıl delege etmelisiniz ?

- İstediğiniz sonucu net olarak tanımlamalısınız.

- Sınırları ve kısıtları, neyin olmaması gerektiğini anlatmalısınız.

- Nasıl bir kişiye delege ediyorsunuz, bunu bilerek süreci planlamalısınız.

1. Her şeyi soruyor mu ?

2. Ne yapabileceğini öneriyor ve yapıyor mu ?

3. Yapıyor ve sonra raporluyor ?

4. Yapmaya başlıyor ve periyodik olarak raporluyor ?

- Mümkün olan her durumda işi yüklenecek kişiler ile konuşarak, neleri üstlenebileceklerini karşılıklı anlaşarak işlerinizi delege etmelisiniz.

- Devredeceğiniz sorumluluk ve yetki konusunda sınırları belirlemelisiniz. Bazı sorumlulukları devredebilirsiniz ancak yetki konusunda daha kısıtlı davranmalısınız.

- İşe (olay yerine) en yakın kişiye delege etmeye çalışın, yukarı çıktıkça işten uzaklaşırsınız.

- Yeterli desteği vermeli, soruları cevaplamaya hazır olmalısınız. Sürecin başarısı desteğinize ve delege edilen kişinin ulaşabileceği kaynaklara bağlıdır.

2015_umut

Bu cümle Cem Adrian’ın “Artık Bitti” isimli şarkısından.

Yıl sonlarında kötü olayları geride bırakma telaşı başlar, açık hesaplar kapatılmak istenir. Belki de yılın en çok sayıda terk edişi bu dönemde gerçekleşiyordur.

Yaralarınızın üzerine biraz umut sürebilmenizi diliyorum, bir derdiniz yok ve sizde umut fazlası var ise bunu etrafınıza dağıtırsanız sevinecek insanlar olacaktır. Hepinize güzel bir yıl dilerim.

 

 

Tags:

 tedavi

Şirketlerde türlü türlü analizler, tablolar yapılır. Her kademede olan yöneticiler kendileri ile ilgili raporlara bakar, bazen bu raporlar garip sonuçlar gösterir, sebepleri araştırılır … bu böyle sürer gider.

Ben bu tablolarda yer almayan bir konuya değinmek istiyorum. Konuya bir soru ile başlayalım.

Eğer brüt karlılığı % 10 olan bir şirket 1 lira kaybederse yerine koymak için ne kadar çaba sarf etmelidir ?

Yüzde 10 bazıları için büyük bazıları için küçük bir oran olabilir, hesap kolaylığı için ben bu değeri seçtim. Herkes bu hikayeyi kendi değerleri ile düşünmelidir.

1. Herşey sabit duruyor ise 1 lira kazanmak için 10 TL ek satış yapılmalıdır.

2. Ek satış, ek satınalma, ek borçlanma ve ek alacaklanma anlamına gelir.

3. Şirketin içinden geçen stok artar, hareketler artar. Bu artış tahmin edebileceğiniz gibi bazı masrafları arttırır.

4. Tedarikçilerimizden daha fazla alım yaptığımız için borcumuz artar.

5. Daha fazla satış yapmak durumunda olacağımız için alacaklarımız ve riskimiz artar. Bunun üstüne bu ek satışı yapabilmek için satış çabamız da artacaktır.

6. Bu artışlar bizi hedeflediğimiz o 1 TL kazançtan uzaklaştırıyor olabilir.

Keşke o 1 TL kaybedilmeseydi …

Peki bu 1 TL nasıl kaybediliyor olabilir ?

- Kullanılamayan duruma düşen stoklar.

- Geç teslimat, bunu takip eden fazla navlun, cezalar ve hatta müşteri kaybı.

- Üretim içi verimsizlikler dolayısı ile hedeflenen seviyede ürünü üretemiyor olmak.

- Hatalı satınalma kararları.

- Hatalı ürün tercihleri veya satılmayacak nesnelerin fazla üretimi.

- İnsan hataları.

- Herhangi bir noktada gereğinden fazla kaynak kullanımı.

Say say bitmez …

Peki su kaçıran şirket sisteminin içine daha fazla su pompalayarak bu sorunları giderebilir mi ?

Yoksa bir yandan israfın eliminasyonu için çalışmalar başlamalı diğer yandan şirketin rekabet stratejisi gözden mi geçirilmeli … ve bunlar nasıl yapılmalı ?

Düşüncelerinizi bekliyorum …

Tags:

universite_turu

Aralık ayında 3 üniversite’de “Teknolojik Ürünlerde Yenilik Nasıl Yaygınlaşır” ve 1 üniversitemizde de “Mavi Okyanus Stratejisi” konularını işleyeceğim. Bilgileri aşağıda paylaşıyorum.

Girişimciler İçin … Bir Yenilik Nasıl Yayılır, Hangileri Yaygınlaşır ?
2 – 4 – 15 Aralık tarihlerinde TÜGEM Etkinliği

 

tal

Konuşma konusu hakkında :

- Yenilik nasıl yaygınlaşır, yeni bir fikir, yeni bir ürün nasıl daha büyük kitlelere ulaşır ?
- Her yeni ürün yaygınlaşmaz, çoğu biz onları duymadan pazardan çekilir, yok olur. Bunun sebebi yolun üzerinde bulunan çukuru geçememeleridir. Peki çukur nerede ve nasıl aşılabilir ?
- Teknolojik ürünlerin, önceden rastlanmamış fikirlerin veya o ürüne çok uzak duran topluluklarda yaygınlaşmanın adımlarını, algoritmanın adımlarını örnekleri ile izleyeceksiniz.

Bu konu kimler için ilginç :

- İş kurmak isteyen, yeni bir konuda girişimde bulunmak isteyenler
- Teknik alanlarda yöneticilik yapanlar
- İç girişimciler, şirketlerinde yeniliklerin öncülüğünü yapmak isteyenler
- Pazarlama ve stratejik planlama konularında çalışanlar

 

Mavi Okyanus Stratejisi – 5 Aralık tarihinde Marmara Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Günleri – Göztepe / İstanbul, MieS – EMG Etkinliği

 

mavi_kirmizi_okyanus

 

Konuşma konusu hakkında :

- Mavi Okyanus Stratejisi adım adım izlenebilecek bir algoritmaya sahiptir
- Örnekler ile algoritmanın adımları nasıl uygulanır ?
- Keşfedildiği düşünülen Mavi Okyanus’un gerçek olup olmadığı nasıl anlaşılır ?

Bu konu kimler için ilginç :

- Girişim fikrini test etmek isteyenler
- Pazarlama konusunda algoritmalara ilgi duyanlar
- Stratejik Planlama veya Pazarlama konularında çalışmak isteyenler

cengizpak-urun-agaci[1]



Tarih: 29 Mayıs Perşembe
Saat: 10:00 ? 16:30
Yer: Pendik Green Park Hotel İstanbul
Ağırlama : Açık Büfe Öğlen Yemeği ve İkramlar
Konuşmacı: Cengiz Pak
Sertifika : Katılım Sertifikası
Seminer Notları : Evet
Örnek Yazılım : Freedom ERP
Kayıt için: 0216 360 65 60
cansu@gembateam.net


Katılım Ücreti
250 TL + KDV ( KDV dahil 295 TL )Temel Teknoloji Müşterileri ve Gemba Team Üyeleri 195 TL + KDV

Tüm Bonus Kartlara Peşin Fiyatına 6 Ay Taksit

 


Seminer İçeriği

Kısım 1 : Ürün ağacının yapısı, terminolojisi, kullanım yerleri, ERP içinde yapılan ilk tanımlar

  1. Ürün ağacı nedir, tek ve çok seviyeli ürün ağaçları nasıl organize edilir ?
  2. Ürün ağacının aşağı doğru patlatılması ve nerede kullanılıyor (implosion) analizi nedir, nasıl yapılır (explosion & implosion, where used) ?
  3. Ürün ağacının doğruluğunu sağlamak için 6 prensip nedir ?
  4. Ürün ağacının etki alanı ve kullanıldığı yerler ?
  5. Daha az sayıda seviyesi olan ürün ağacı nasıl tasarlanır ?

Kısım 2 : Ürün ağacı ve üretim akışı ile üretim türleri arasındaki ilişki, farklı maliyetlendirme kurguları ?

  1. Fonksiyonel yerleşim ve ürün ağacı
  2. Hat yerleşimi ve ürün ağacı

İncelenecek sektörel örnekler ve metodlar :

  1. Klasik, batı tarzı ürün ağacı ile telefon imalatı nasıl tanımlanır
  2. Bir makina grubunun ürün ağaç yapısı, kit (K-BILL) ve montaj örneği
  3. Çok opsiyonlu ürünlerin Süper Ürün Ağacı nasıl hazırlanır ? Araba Örneği
  4. Üretimi uzun süren (KALIP Üretimi) işlerde ürün ağacı ve üretim izleme uygulamasının (kullanılması gereken ? kullanılan, işçiliklerin izlenmesi ? maliyetlendirilmesi) bilgisayar programı üzerinden gösterimi

Kısım 3 : Planlama ürün ağacı kullanımı

  • Planlama ürün ağacı nedir, niçin ve nasıl organize edilir ?
  • Örnek bir planlama ürün ağacı kullanımı ? Kamyon Üretimi ?

Daha Önce Gerçekleşen Seminer Videosu ve Katılımcı Yorumları İçin Tıklayınız


Seminere Kimler katılmalı

  • Üst Yönetim
  • Planlama ? Üretim Yöneticileri ve Çalışanları
  • ERP Proje Yöneticileri
  • ERP Danışmanları
  • Mühendislik Yönetimi ve Çalışanları
  • Üretim Yönetimi Danışmanları
  • Maliyet Muhasebesi Yönetici ve Çalışanları
  • Yalın Üretim Ekibi

Ürün Ağacı ERP veya Maliyet Sisteminizin temel bilgisidir, nasıl organize edildiği veya edilmediği sizin yapacağınız çalışmaların başarılı veya başarısız olup olmayacağını belirler. Yıllar sonra geriye dönüp tekrar ürün ağaçlarınızı tartışmaya başlamak yerine uzun sürecek bir işleme tam bilgi ile başlamanız daha iyi olacaktır. Bu çalışmada ürün ağaçlarınızın nasıl oluşturulması gerektiğini, kullandığınız veya kullanmayı düşündüğünüz yazılımlarda neleri sorgulamanızın yerinde olacağını hem izleyecek hem de tartışabileceksiniz.


Banka Hesap Bilgisi

Türkiye Ekonomi Bankası (TEB) ? Temel Teknoloji Yazılım ve Danışmanlık ? Cengiz Pak
IBAN : TR570003200004200000097043

Bonus Kart?a Mail Order ile 6 Taksit yaptırmak için bizi arayın 0216 360 65 60

Eğitim ücretini kredi kartı ile ödemek için tıklayınız.

seminer_fotografi

ERP ve Operasyonel İyileştirme konu başlıklarını bundan sonra Perşembe günleri seminerlerinde işleyeceğim. Bu sayede planınızı çok önceden yapabileceğinizi umuyorum.

Seminerlere şirketlerinde bu konularda çalışan veya çalışmak isteyen profesyonellerin yanında ileride danışman olarak da kendi işini kurmak isteyenlerin ilgi göstereceğini düşünüyorum.
Seminer Programı …

22 Mayıs 2014 Pendik Green Park – Istanbul … 10 Adımda Stok Nasıl Azaltılır ve Bir Daha Artmaz 

29 Mayıs 2014 Pendik Green Park – Istanbul … ERP ve Ürün Ağacınız, Onu Nasıl Hazırlamalısınız ?

5 Haziran 2014 Pendik Green Park – Istanbul … ERP ve Başarılı Maliyet Sisteminin Kuruluşu

12 Haziran 2014 Pendik Green Park – Istanbul … ERP Projelerinde Fark ve Süreç Analizi Nasıl Yapılır ?

19 Haziran 2014 Pendik Green Park – Istanbul … 90 Günde Stok Kayıt Doğruluğu Nasıl Sağlanır, Stok Sayım Teknikleri Nelerdir ?

26 Haziran 2014 Pendik Green Park – Istanbul … Fabrika ve Kalıp Bakım, OEE Analizleri … Bilgisayar Destekli, Profesyonel Bakım Yönetimi Nasıl Gerçekleştirilir ?

Pendik Green Park Oteli Hakkında

Otel Istanbul’un Anadolu yakasında bulunan sanayi bölgelerine yakın, Bursa yönünden gelmek isteyenler için feribot iskelesine 1 Km uzaklıkta, uçak ile gelmek isteyenler için ise Sabiha Gökçen’den trafiğe girmeden ulaşılabilecek bir noktadadır.

Pendik Green Park çok sayıda toplantı salonuna , büyük bir otopark’a ve mükemmel bir Marmara denizi manzarasına sahiptir.

Greenpark_Pendik


Bu seminerlere katılmak isterseniz bilgiler aşağıda  :

Yer: Pendik Green Park Hotel İstanbul
Ağırlama : Açık Büfe Öğlen Yemeği ve İkramlar
Konuşmacı: Cengiz Pak
Sertifika : Katılım Sertifikası
Seminer Notları : Evet
Kayıt için: 0216 360 65 60 /cansu@temelteknoloji.com

Katılım Ücreti : 250 TL + KDV ( KDV dahil 295 TL )

Site üyeleri, Temel Teknoloji Müşterileri ve Gemba Team Üyeleri 195 TL + KDV

Tüm Bonus Kartlara Peşin Fiyatına 6 Ay Taksit (Taksitlendirme için Cansu Hanım ile görüşünüz)

Tags:

Güneş mükemmel, yağmur tazeliyor, rüzgar bizi çoşturuyor, kar yağışı ise bizi neşelendiriyor … Kısacası kötü hava diye bir şey yok sadece farklı güzel havalar var.

Yarın bayram, hava bazı yerlerde güneşli bazı yerlerde yağmurlu olabilir. Mutlu olduğunuzda bunun fark edeceğini sanmıyorum mutsuz olduğunuzda ise güneş sizi yakar yağmur sizi ıslatır, mutlu iken rüzgarda uçuşan saçlarınızın karıştığını düşünerek bozulursunuz eğer mutsuz iseniz.

- Seni bugün sıkıntılı gördüm
- Hava çok sıkıcı, ondandır …

Alçak basınç olursa şöyle yüksek olursa böyle. Eğer bir şey isteyecek iseniz yüksek basınç kollamanız gerekiyor, benden söylemesi.

Eskiden, çok eskiden ben de parlak güneşli havanın iyi kapalı – puslu havaları sıkıcı bulanlardandım. Artık böyle hissetmiyorum, her havanın “deniz havası” olduğunu düşünüyorum.

Hava çoğu insana göre kötü iken “tam da deniz havası” dediğimde garip bakanlara aldıracak sınırı geçtiğim için fark etmiyor.

Yarın gözleriniz nasıl bir yer görsün istersiniz … örneğin

h1yoksa  …

h2

ya da …

h3

veya …

h4… Son resimde suyun altında ne var bilmiyorum, onu denizen babam çıksa yerim diyenlere sormak lazım.

Oylamaya alsak herhalde 2 ve 3 numaralı resimler açık ara öne çıkar … Ama size desem ki ilk resimde gördüğünüz gibi bir yerde istediğiniz hayatı 500 sene son resimde gördüğünüz koşullarda yine istediğiniz hayatı 1000 sene yaşayacaksınız … O zaman fikriniz ne olurdu acaba ? Unutmayın “hava koşulu hariç” her şey istediğiniz gibi olacak …

Havalar nasıl olursa olsun bayramınız iyi geçsin … Görüşmek üzere.

 

Tags:

Bayram_2013

Yarın bayram, kimine göre Şeker Bayramı kimine göre Ramazan Bayramı … Ne fark eder ki !

Bayramlar uzun süredir görüşmeyen insanların bir araya geldiği özel günler. Diğer tarafından bakarsanız ise uzun süredir beraber olanların bir süre görüşmeyeceği günler.

Hayatın içinde her zaman diğer türlüsü var, bir yeri dolduruyor iseniz başka bir yeri boşaltıyorsunuz demektir.

Tercihiniz neresi ?

Bu soruya aklınız ile mi yoksa duygularınız ile mi karar vereceksiniz ?

Ben buna karışmam, herkesin kararı kendisine. Bu bayram sizin için iyi geçsin isterim, niye kötü geçireceksiniz ki ?

Ama istediği gibi geçiremeyecek olanlar için Şebnem Ferah diyor ki :

Benim adım orman
Örtü yaptım yapraklardan
Serdim herkesin üstüne
Sür yüzünü yüzüme korkma yalnızlıktan

Korkmayın yalnızlıktan, gökyüzüne bakın, o kadar büyük bir evrenin parçasıyız ki,  bir kaç gün için boşverin sıkıntılı konulara, keyfinize bakın.

Sıkılırsanız ormanlar var, denizler var … Onlar size soru sormadan kucak açacaktır.

Hepinizin bayramını kutlarım, eğlenceli geçmesini dilerim.

Görüşmek üzere.

Tags:

Bir söz verirsiniz bazen kendinize bazen bir dostunuza … Yerine getirmek için doğruyu söylemeniz gerekiyordur. Ama söylerseniz de bu sefer zor durumda kalacak olabilirsiniz. İşte iletişim derslerinde okutulan bir durum ile karşılaştınız demektir, ismi “etik dilemma – etik ikilem”.

Bu durum ne siyahtır ne de beyaz, bazen seçeneklerinizin her ikisi de doğru veya her ikisinin de yanlış olduğu noktadır. İlk önce aslında hatalı bir şey yaparsınız, yapmamanız gereken bir şeyi … Hiç yapmak istemediğiniz bir şeyi, tıpkı misafirlikte ev sahibinin vazosunu kırmak gibi, bir arkadaşınızın işine hiç te düşünmediğiniz şekilde karışmak gibi veya bir şeye şahit olmak gibi … Sonra ise bu yaptığınızı açıklamanız gerektiğini düşünürsünüz.

Nasıl bu noktaya geldiniz, keşke gelmeseydiniz ama artık oradasınız.

Şimdi karar zamanı.

Herkes kendi vicdanı ile karar verecek ve sonuçlarına katlanacaktır. Bazen kararınız başkalarını yaralıyor olabilir, bazen işinizden edebilir, bazen ise dostlarınızı kaybetme noktasına gelirsiniz.

Bugünün popüler kültürü sizi çok etkiliyor ise kendinizi koruma yönünde adım atarsınız. Beyaz bir yalan veya basitçe görmezlikten gelme (ama gördünüz), hiç bahsetmeme seçenekleriniz. Bunlar sizi başkalarının hışmından koruyacaktır, içinizde dert olmayacak ise kolayı bunlar. Çoğu kez bu seçeneklerden birisi seçilir ve kimse etkilenmemiş görünür. Eğer hayatınızı ortalama çizgide sürdürmeye niyetli iseniz sorun yok.

Yok eğer ne olursa olsun sözünüzün arkasında duracak iseniz sonuçtan etkilenecek kişilerin sizi anlayacağını, kovdukları yerden geriye alabileceklerini umarak sözünüzü yerine getirirsiniz. Eğer konu iki kişi arasında ise bence de tercihiniz bu şekilde olmalı, çünkü diğer türlü yalan söyleyen birisi olacaksınız. Bu tercihten, sadece olay kişisel ama iki kişinin dışına taşacak, başkalarının da öğreneceği bir şey haline geliyor ise vazgeçmek daha doğru olabilir, çünkü bu durumda bazı insanları gereksiz yere bir sorunun içine atıyor olabilirsiniz ve artık doğruyu söylemiyor olmak söylemekten daha doğru olabilir.

Durum bu kadar karışık olmasa zaten biz ona ikilem demezdik.

Niçin doğruyu söyleyerek risk alıyorsunuz ?

Mark Twain “Eğer doğruyu söylüyor iseniz bir şey hatırlamanıza gerek kalmaz” demiş. Ben ne söylemiştim diye hatırlamak zorunda kalmak istemiyor iseniz yapılacak şey belli. Bir süre önce çok sevdiğim ve değer verdiğim bir dostumun tavsiyesi ile bir film seyretmiştim, ismi Pi’nin Hayatı. Seyrettiğim bu filmden iki alıntıya da yer vermek istiyorum :

“Gerçeği duymak istemeyenler yalan dinlemek zorunda kalır” ? ve “Hikayeleri mutlu bitirmek sizin elinizde”. (Pi’nin Hayatı)

Hepsi bu kadar, umarım şansınız açık olur çünkü fazlasıyla ihtiyacınız olacak. Bakalım büyük jüri bu yolu seçenler hakkında ne karar verecek ?

Dikkat bu konferans saat 10:30 – 13:30 arası düzenlenmektedir.

Türkiye Turu 25 Mayıs 2013 İstanbul ile devam ediyor …

Mavi Okyanus Stratejisi rekabeti oyun dışında bırakıp sadece size ait olan bir pazarı nasıl bulabileceğinizi açıklayan, son 100 yıl içinde yaşanmış örneklere dayanan bir yöntemin ismidir.

Amaç yoğun rekabet ortamından kaçış noktalarını bularak el değmemiş müşteri gruplarına ulaşabilmenin yolunu açmaktır.

Bu seminer’e MÜSİAD üyesi olan veya olmayanlar ücretsiz olarak katılabilir. Bunun için katılım formunu doldurmanız yeterli.

——————————————————————————–

Mavi Okyanus Semineri Katılım Formu

Süresi dolmuş olduğu için form kaldırılmıştır.

——————————————————————————–

İçerik

Mavi Okyanus ile başarıyı yakalayan şirketler hangi yolu izledi ?

Mavi Okyanus’un diğer pazarlama stratejilerine göre avantajları neler ?

Kendi Mavi Okyanusunuzu nasıl bulacaksınız, algoritma nasıl çalışıyor ?

Bulduğunuz stratejiyi nasıl test edeceksiniz ?

Kimler katılmalı, kimi ilgilendiriyor

- Aile şirketlerini devir alacak 2 veya 3?üncü nesil üyeleri, genç yöneticiler
- İş (Business Consulting) ve  Yönetim ( Management Consulting) Danışmanları
- Strateji veya Pazarlama konsunda danışmanlık yapmak isteyenler
- Şirketlerinde strateji oluşturmak için liderlik yapanlar
- Stratejik Pazarlama konusunda bilgisini zenginleştirmek isteyenler
- Pazarlama ve Satış Yöneticileri
- Kariyerlerinin başında olan İşletme, Uluslararası Ticaret, Pazarlama bölüm mezunları

Katılmayı düşünüyor iseniz lütfen Seminer Takvimi sayfasına bakınız ?

Süre, Tarih ve Yer

Bu seminerin süresi 1/2 gündür.

Düzenlenme yeri ve tarihi

25 Mayıs Cumartesi 10:30 – 13:30

MÜSİAD

Sütlüce Mah. İmrahor Cad. No: 28 34445 – Beyoğlu İstanbul – Türkiye
Tel: +90 (212) 222 04 06 PBX Fax: +90 (212) 210 50 82

Mavi Okyanus Stratejisi Konferansına Niçin Katılmalısınız ?

Artan rekabet karşısında herkesin yaptığını daha iyi yapma metodu son dönemlerine geldi. Artık herkes operasyonel iyileştirme yöntemlerini biliyor ve uyguluyor. Rekabetten uzaklaşabilmek için farklı bir şey yapmanızın zamanı geldiğini düşünüyorsanız bu konferansa katılmalısınız.

Konferansta ?ayrı düşmenin ? farklılaşmanın? yolunu açan, şirketinizde tekrar tekrar kullanabileceğiniz bir algöritma ile tanışacaksınız. Bu sayede kısa veya uzun dönemde kullanabileceğiniz bir strateji oluşturma aracınız olacaktır.

Rekabeti dışarıda bırakacak oyun planını şirketinizin stratejik planı içine yerleştirebilmeniz ve sonra adım adım uygulayabilmeniz için izlemeniz gereken kurguyu ve mevcut pazarlama stratejinizi gözden geçirme imkanını da bulabileceksiniz.

Eğer katılımınızı İPTAL etmek istiyor iseniz, lütfen aşağıda bulunan formu kullanarak bunu iletiniz.

———————————————————————————

Katılım İptal Formu

———————————————————————————

İsminiz

E-Posta adresiniz

* Dikkat bu formu katılımınızı iptal etmek için kullanınız.

Not : Eğer siteme üye olursanız bundan sonra düzenlenecek olan konferanslarımı ilk siz öğrenmiş olursunuz.

———————————————————————————–

Bu seminerin Üniversiteniz veya Sosyal Derneğiniz ile beraber düzenlenmesini isterseniz lütfen benimle ilişkiye geçiniz. Cengiz Pak  -  cengiz@cengizpak.com.tr

Tags:

Ben iş hayatına başlayalı uzun yıllar oldu, çok sayıda insanla tanıştım, çok sayıda insan hakkında okudum veya haberim oldu.

Marilyn Monroe ile karşılaşmış olmayı çok isterdim.

Bazı insanlara bakınca özel olduğunu düşünürüm, bu sonuca ulaşmam 10-15 saniye sürer, bugüne kadar pek yanılmadım.

MM ile ilk karşılaşmamı hatırlamıyorum ama çocukluğumdan beri onun özel bir insan olduğunu düşündüğümü hatırlıyorum. 1962′de öldüğü zaman sadece 36 yaşındaydı ve bir fotoğrafını gördüğünüzde onun adını hatırlayabiliyor iseniz bu onun özel birisi olduğunu kanıtlıyor.

Hangimiz 36 yaşında onun geldiği yere gelebildik ?

Kariyer yapmak isteyen veya istemeyen herkese hayatını okumayı öneririm …

Bu söz yine benim arkadaşlarımdan birisine ait, ancak bu sefer üniversiteden değil taaa orta okuldan …

Konuşmamızda tahminen 45 yaşlarında birisinin de ismi geçince arkadaşım ondan genç çocuk diye bahsetti, bende ona neresi genç yahu deyince sen kendi yaşına bak dedi. Dolayısı ile bu sözü bir “atasözü” gibi değerlendirebilirsiniz, ne de olsa ikimizin toplamı 100′ü geçiyor …

Bir erkek eğer profesyonel bir ofis çalışanı ise mutlaka her sabah traş olur. Diğer yandan kendi işinin sahibi olan veya ofis çalışanı olmayan bir çok kişi de her sabah traş olur. Peki traş olmamanın en düz yolu nedir ?

Elbette “köse” olmak.

Köse olunduğunda aynı zamanda bir erkeğin hayatında “yalınlaşma” gerçekleşmiş oluyor. Yalın öğretiyi çalışanlara duyurulur. Bu sayede her sabah yapılan bir faaliyetten kurtulunmuş oluyor.

Diğer yandan bir dükkan için en iyi nokta nedir ?

Elbette köşe olmak.

Mc Donalds’ı yaratan kişi olan Ray Kroc’a sormuşlar, bir dükkan için en önemli 3 şey nedir ?

Demiş ki :

1. Location

2. Location

3. Location

Herkes bilir ki Mc Donalds mümkün olan her yerde “köşe” bulmaya çalışır, tabii her zaman olmayabiliyor …

İşte dükkanınızı köşeye hele bir de önünden oluk gibi insan geçen bir noktaya açtınız mı … gelsin paralar, ooooh ne rahat.

Eğer sakalınız köse dükkanınız köşe değil ise  _ _ _ _ _  gibi çalışmaya devam arkadaşlar (normalde boşluk 4 harfli ama siz onu daha güçlü söylerseniz ikinci harfi tekrarlayacağınız için 5 harfli oluyor, hala bilemediniz ise gözleri en güzel canlılardan birisidir).

Tags:

Sürüş hocası diyor ki :

- Çabuk hareket edebilmen için direksiyona biraz yakın olmalısın.

- Nereye doğru gitmek istiyorsan oraya doğru bakmalı ve konsantre olmalısın.

- Çok frene basarsan tekerlekler kitlenir.

- Çok gaz verirsen araba spin hareketine başlayabilir.

Bu arkadaşı danışman olarak değerlendirebilirsiniz, sürücüye söylediklerinin hepsi bir organizasyon için de geçerli.

Tags: