Ağlama çünkü geçti, gülümse çünkü gerçekleşti – Dr Seuss
Bu söz bana ait değil, Dr. Seuss?a ait.
Herkesin tükendiği anları olmuştur. Uzun sürer ise bunalıma girdi deriz, kısa sürer ise neyse geçti deriz.
İnsanların veya şirketlerin kariyer rotasında bu tür olaylar durak noktalarıdır; bir sonraki aşama çıkış olabileceği gibi iniş de olabilir. Kısacası bu zaman diliminin yönetimi kritiktir.
Çoğu kez olaya aktif müdahale etmeyiz veya edemeyiz. Bunun bence ilk sebebi üstümüze kalmasın diyedir, ikincisi ise konu zaten bizim için önemli değildir. Bir şey yapamıyor, elinden hiç bir şey gelmiyor olması ise bence son seçenek, çünkü çoğu kez vardır.
İşin umursamazlık kısmını bir kenara bırakıp sonuçlara bakalım.
Örneğin kariyerinizin başında direksiyonu 5 derece değiştirmek yıllar sonra bir daire oluşturduğunuzu görmeniz ile sizi şaşırtabilir, halbuki 50 yaşında 5 derece sapma daire ile sonuçlanmaz çünkü buna ömrünüz yetmeyecektir. Dolayısı ile taze kariyer ve taze şirketlerin yol tercihleri geçen zaman ile daha büyük sonuçlara sebep olur.
Düştüğün yerden nasıl kalkacağını bilmek çok gerekli bir meziyettir. Çok az durumda koyduğu elini çekmeyen bir dostu yanınızda göreceğiniz için büyük ihtimalle bunu kendin yapmak zorunda kalacaksın.
Bence hem kişiler hem de şirketler için doğruya yakın bir cümle ? Bunu destekleyen, hepimizin bildiği ?Düşenin dostu olmaz? boşuna söylenmemiştir.
Bir insan veya şirket yere düştüğünde dağılır, ne yapacağını bilemez, bazen acele kararlar ortaya çıkar bazen ise ışığı görmüş kurbağa gibi kal durumu oluşur. Yukarı doğru hareketlenenler bu sürecin uzun sürmesine izin vermez aşağı inecekler olanlar ise bu konumda uzun süre bekleyenler olacaktır. Hayat nereden bakarsanız ona göre görünür, bakın başlık cümlemizi en az 2 şekilde yorumlamak mümkün.
1. Hüzünlü olaylar geçtiği için boşuna ağlama sadece güzel olanları hatırla ve gülümse
2. Geçmişte kalmış bir şey için ağlama, bir olumsuzluk daha sırasını savdığı ve hala daha ayakta olduğun için sevinmelisin
Esas olan düştüğün yerden kalkmasını bilmektir, bunun için Bal Porsuğu önemli bir örnektir.
Bu canlı çok cesurdur, herkese kafa tutar, yılanlarıda sever ve avlar. Bir yılan onu soktuğunda o da zehirlenir, bir kaç saat ölü gibi yatar, zehiri hazmeder sonra hayata geri döner ve yılanların peşine düşer. Aşağıda bir video var, son bölümde kısaca gördüğünüz sahne duruma göre 3-4 saat sürer, porsuğun vücudu şişer, zehirin hazmedilmesi tamamlandığında (mutlaka tamamlanır) porsuk kalkar ve işine devam eder.
Porsuk?tan alınacak çok ders var ?