Archive for Eylül, 2013

ERP_URUNAGACI

Bu seminer size ERP sistemi içinde ürün ağaçlarınızı nasıl yapılandıracağınıza veya nasıl yapmamanız gerektiğine dair gerçek bir yol haritası verecektir. Bu ERP uygulamanız hayata geçtiğinde tekrar başa dönmek zorunda kalmamış olacaksınız.

ERP ve Ürün Ağacı Seminerine Niçin Katılmalısınız ?

Ürün Ağacı ERP veya Maliyet Sisteminizin temel bilgisidir, nasıl organize edildiği veya edilmediği sizin yapacağınız çalışmaların başarılı veya başarısız olup olmayacağını belirler. Yıllar sonra geriye dönüp tekrar ürün ağaçlarınızı tartışmaya başlamak yerine uzun sürecek bir işleme tam bilgi ile başlamanız daha iyi olacaktır. Bu çalışmada ürün ağaçlarınızın nasıl oluşturulması gerektiğini, kullandığınız veya kullanmayı düşündüğünüz yazılımlarda neleri sorgulamanızın yerinde olacağını hem izleyecek hem de tartışabileceksiniz.

İçerik

Ürün ağacının yapısı, terminolojisi, kullanım yerleri, ERP içinde yapılan ilk tanımlar

1. Ürün ağacı nedir, tek ve çok seviyeli ürün ağaçları nasıl organize edilir ?
2. Ürün ağacının aşağı doğru patlatılması ve nerede kullanılıyor (implosion) analizi nedir, nasıl yapılır (explosion & implosion, where used) ?
3. Ürün ağacının doğruluğunu sağlamak için 6 prensip nedir ?
4. Ürün ağacının etki alanı ve kullanıldığı yerler ?
5. Daha az sayıda seviyesi olan ürün ağacı için sorgulama süreci nasıl çalışır ?
Ürün ağacı ve üretim akışı ile üretim türleri arasındaki ilişki, farklı maliyetlendirme kurguları …
- Fonksiyonel yerleşim ve ürün ağacı
- Hat yerleşimi ve ürün ağacı
14 Teknik Detay
1. Seviyelerin azalması / Yassılaşma ? Gümüş Tepsi
2. Kit Ürün Ağacı ? Makina / Çok Parçalı Ürün İmalatı
3. Konfigürasyon ve Ürün Ağacı – BUGATTI
4. Zaman Ekseni Üzerinde Değişiklik ? Genel Üretim
5. Standart ve Referans Ürün Ağacı ? Genel Üretim
6. Ne Dahil Ne Hariç Olmalı ? Genel Üretim
7. Ömrü Tükenen Araçlar ? Kalıp
8. Alternatif Malzemeler Konusu ? Genel Üretim
9. CAD Entegrasyonu ? Vari Toplama ? Kalıp Örneği
10. Hücre Üretimi ? Son 10 Yılın Personeli
11. Fire Nasıl Yazılmalı ? Genel Üretim
12. De-Montaj İşlemi
13. Fason konusu, uygulama örneği
14. Rota tanımları
Kimler Katılmalı

* Üst Yönetim
* Planlama – Üretim Yöneticileri ve Çalışanları* ERP Proje Yöneticileri
* ERP Danışmanları
* Mühendislik Yönetimi ve Çalışanları
* Üretim Yönetimi Danışmanları
* Maliyet Muhasebesi Yönetici ve Çalışanları
* Yalın Üretim Ekibi

Hazırlayan ve Sunan : Cengiz Pak

Tarih : 5 Ekim Cumartesi, 2013

Yer : Bostancı / GreenPark Oteli

Sertifika : Gemba Team Sertifikası

Saat : 9:30 ? 16:30

Gemba Team Puanı : 5

Katılım Ücreti : 350 TL + KDV, cengizpak.com.tr, gembateam.net site üyeleri, Freedom ERP Müşterileri, GembaTeam Profesyonel ve Kurumsal üyeleri 245 TL + KDV ödeyerek katılabilir.

Hesap Numarası

Türkiye Ekonomi Bankası: TR570003200004200000097043

Kayıt İçin : (216) 360 65 60 / cansu@gembateam.net

Bir şirketin burnunun kalkık olduğunu nasıl anlarız ?

Şirket dediğin bir tüzel kişilik yani “gerçek” değil. Gerçek olmayan bir varlığın nasıl oluyorda “burnu kalkıyor”.

Garip ama şirket yöneticilerinin burunlarının kalkması için başarılı olmaları da gerekmiyor, her durumda kibir ortaya çıkabiliyor. İşte bunu anlamanızı sağlayacak 12 tespit, evet bize uygun veya ilgisi yok şeklinde değerlendirerek sonuca ulaşabilirsiniz.

1. İşe aldığınız veya içeriden yetişmiş parlak insanların görüşleri sizinle uyumlu değil ise dikkate almazsınız

2.  Şirketinizde yapılan hataların çok mantıklı bahaneleri bulunur (rationalize)

3. Şirket finansal başarıya odaklıdır, sosyal etkileri ile pek ilgilenmez

4. Şirketinizin liderleri / yöneticileri dinlemek yerine buyurur, dikte eder

5. Şirketiniz rekabeti ve onun başarılarını küçümser

6. Yöneticiler başarı kendilerinden değil konjonktürden dolayı gerçekleşse bile birbirlerini tebrik eder

7. Yöneticileriniz şirketinizin bütün sorunların üstesinden geleceğine ve ölümsüz olduğuna inanır

8. Şirketinizde üst yönetime ulaşmak zordur, bürokrasi oluşmuştur

9. Başarı, büyük ofisler, lüks arabalar, birinci sınıf seyahatler ile gözle görünür hale getirilmiştir

10. Şirketinizde “burada icat edilmedi sendromu” gelişmiştir

11. Şirketiniz iş birliği yapmak yerine satın almak / hakim olmak tavrı içindedir

12. Şirketinizi ziyarete gelmiş bir danışmana kendinizin “nasıl en doğrusunu bildiğinizi / yaptığınızı” anlatırsınız

Eğer bu sorulardan 6 tanesine “EVET” dedi iseniz şirketinizin “kalkık burun” puanı oldukça yüksek demektir.

 

sehir_imaj_cp

Pozitif imaja sahip olmayan şehirler bunu giderebilmek için ya marka olabilme mücadelesi vermeli ya da bu durumu kabul edip sıradan olmayı kabullenmeli.

Marka olabilmek için uzun bir çalışma ve gerçekten var olan ürün özellikleri gerekiyor. Eğer şehrin reklamı yapılan özellikleri gerçek değil ise yapılacak tanıtım ile negatif imajın artışı hızlanacaktır. Daha sonra bu imajı silebilmek çok uzun yıllar gerekir.

Aslında bu nokta ürün ne olursa olsun doğrudur. Ancak konu şehir olduğunda müşteri grubunda yer alanların ürünü deneme aralığı (bir turist için yılda 1 kez, bir yatırımcı için belki 5 yılda 1 kez veya taşınmayı düşünen bir kişi için belki de hayatında 1 kez) çok uzun olduğu için kaybedilen her kişi muhtemelen sonsuza kadar kaybedilmiş olabiliyor.

Bir şeyin, ister şehir ister çanta, marka olmasının arkasında bulunan bütün mekanizmayı eksiksiz ve madde madde sayabilmek mümkün değildir. Tanıtım elbette önemlidir ama yeterli olmadığını hepimiz biliyoruz. Ürünün (şehrin) sahip olduğu ruh, uzun yıllar boyunca sağladığı güven ve itibar duygusunun nasıl oluştuğu bir kimya formülü gibi açıklanamaz.

Her zaman doğru olan bir şey var : Pozitif olunmalı, pozitif anlatılmalı, pozitif yaşanmalı, aksi halde pozitif algılanan bir marka olunamaz.

Şehir halkı ile yöneticiler arasında görüş ve hedef ayrılıklarının oluşması da şehrin pozitif bir markaya ulaşmasını engelleyecektir. Buna iki farklı örnek vermek istiyorum :

Örnek 1 : Şehrin bir caddesinde çoğu zaman boş (müşterisiz), servisi ve yemekleri kötü bazı büyükçe restoranlar olduğunu düşünün. Boş kalıyor olmaları sadece onları değil çevrelerini de ilgilendirir, hem oturanları hem de diğer esnafı. Kısacası bir işletmenin başarılı oluyor olması sadece kendisini değil başkalarını da etkiler. Bu durumda şehir yönetimi sizce ne yapmalı ? Bugün için bir şey yapmadığını veya yapamadığını biliyoruz.

Örnek 2 : Şehir bir sektörel yatırıma sahip olsun, örneğin makine sanayii ve ekonominin daralması sonucunda bu işyerleri çalışan sayısını azaltmak zorunda kalmış olsunlar.Yönetim veya halk buna iki farklı tepki gösterebilir. Karşı çıkmak ve şirketleri çıkartılan kişileri işe almaya zorlamak veya onlara yardımcı olmak ve krizi beraber atlatmaya çalışmak.

Bence her iki durumda da şehir yönetimleri proaktif zihin yapısı içinde olmalı ve bu sorunları çözecek şekilde bir yol izlemelidir. Diğer yol olayı seyretmektir, zaten hiç bir şey yapılmadığında seyredilmiş olur.

istanbul

Bu soruya cevap olarak Evet demek en kolayı, nasıl olsa pazarlama ve marka kelimeleri birbirine yakışıyor. Ayrıca böyle bir cevaba kim itiraz edebilir ki ?

Ama ben Hayır diyeceğim.

Şimdi niçin hayır cevabını verdiğimi açıklamak istiyorum.

1. Marka yaratmak bir süreçtir ve tutarlı bir pazarlama planının uygulanmasının sonucunda oluşacaktır.

2. Marka olunması beklenirken pazarlama yapılıyor olması gerekir.

3. İlk 2 madde sizce açık değil ise tekrar 1 numarayı okumanızı öneriyorum.

Oldum olası kolay cevaplar beni tatmin etmemiştir zaten.

Peki bu başlığı niçin açtım, şimdi onu açıklamak istiyorum.

Söz konusu … Pazarlama planı (uzun vadeli bir plandır) veya stratejik plan (pazarlama planı buna eşleniktir) veya stratejik pazarlama olduğunda kolaycı yolların seçilmesine çok rastladım.

sehir_logo

Mesela :  Önce marka olmalıyız, logo yaptıralım, giriş ve çıkışlara tabela koyalım, üzerine “Avrupa Kenti” falan yazalım, tişört yaptıralım … falan filan. Bunlar belki yapılması gerekenler ama o kadar küçük bir kısmı ki !

Dolayısı ile yerel yöneticiler bu konuda biraz daha uzun ve zahmetli olan asıl yolu seçmeli.

Problemi çözmek, orantısız bir değer artışı elde edebilmek için Gerçek Yere, Gemba’ya gidilmeli, isterseniz benim de içinde yer aldığım Gemba Team size bu yolculukta yardım edecektir.

 

 

Fiili_Maliyet

Fiili Maliyet, yönetimin belki de en çok görmek istediği bilgisayar raporudur. ERP Projesi içinde kabul edilebilir Fiili Maliyet hesaplayabilmek için sahip olmanız gereken bir alt yapı ve işleyiş düzeni olmalıdır.

Diğer yandan masrafların dağıtımında izleyeceğiniz yol, sonucu oldukça fazla etkiler. Bu seminerde konuyu ERP entegrasyonu açısından inceleyecek ve alternatiflere bakacağız.

 İçerik

* Fiili Maliyetin Alt YApısı
* Masraf Dağıtım Stratejileri ve Sonuçları
* Uygulama Örnekleri
* Yaşanabilecek Problemler ve Çözümleri

- Örnekler Freedom ERP yazılımı ile yaratılmıştır.

Hazırlayan ve Sunan : Cengiz Pak

Tarih : 26 Eylül 2013

Yer : Merter / GreenPark Oteli

Saat : 13:30 – 17:00

Gemba Team Puanı : 5

Katılım Ücreti : 195 TL + KDV, cengizpak.com.tr, gembateam.net site üyeleri, Freedom ERP Müşterileri, GembaTeam Profesyonel ve Kurumsal üyeleri 115 TL + KDV ödeyerek katılabilir.

Hesap Numarası
Türkiye Ekonomi Bankası: TR570003200004200000097043

Kayıt İçin : (216) 360 65 60 / cansu@gembateam.net

STOK_NASIL_AZALTILIR

Stok Nasıl Azaltılır, uygulanabilir yöntemler nelerdir ?

Bu yöntemler ile tekrar başa dönülmesi, tekrar artışa geçmesi engellenebilir mi ?

Bu seminer içinde bir şirketin stok azaltma projesini adım adım nasıl gerçekleştirmesi gerektiğini öğreneceksiniz.

Seminerin İçeriği ve 10 yöntem

* Stok yönetimi ve fazla stok konusu
* Stok Nasıl Azaltılır, Bir Şirket Projesi Nasıl Hazırlanır, Yöntemler …
* Stok klasifikasyonu için ABC (Pareto Yöntemi) yönteminin kullanılması
* IQR (Inventory Quality Ratio) nasıl hesaplanır ?
* Stok Kayıt Doğruluğu nedir, nasıl hesaplanır ?
* Stok yaşlandırma nedir, nasıl hesaplanır ?
* Stok devir hızı nasıl hesaplanır ?
* Stok Yenileme, Sipariş Büyüklüğü Hesaplama Teknikleri ve EOQ
* Güvenlik Stoğu nasıl hesaplanır ?
* Bağımsız ve bağımlı talep nedir, nasıl yönetilir
* Tedarik Zincirinde Talep Nasıl Gezinir, BullWhip Effect Sizi Nasıl Etkiler
* MRP nasıl çalışır ?
* Kapanış ve stok azaltma yaklaşımının özeti

Kimler Katılmalı

* Satınalma ve Tedarik Zinciri Yöneticileri ve Çalışanları
* Planlama Yöneticileri ve Çalışanları
* ERP Yönetici ve Danışmanları
* Maliyet Muhasebesi Yönetimi

Hazırlayan ve Sunan : Cengiz Pak

Tarih : 25 Eylül Çarşamba, 2013

Yer : Merter / GreenPark Oteli

Sertifika : Gemba Team / Cengiz Pak Sertifikası

Saat : 9:30 – 16:30

Gemba Team Puanı : 5

Katılım Ücreti : 295 TL + KDV, cengizpak.com.tr, gembateam.net site üyeleri, Freedom ERP Müşterileri, GembaTeam Profesyonel ve Kurumsal üyeleri 195 TL + KDV ödeyerek katılabilir.

Hesap Numarası
Türkiye Ekonomi Bankası: TR570003200004200000097043

Kayıt İçin : (216) 360 65 60 / cansu@gembateam.net

devil-icon

  1. Yüksek kar marjına ve fazla fiyatlandırmaya tapmak. Bu her zaman yeni rakip yaratır.
  2. Yeni ürüne pazarın kaldıracağı kadar fiyat koymak. Gelecekte oluşacak fiyatı koyarsanız rekabeti engelleyebilirsiniz, yapmazsanız keyfiniz bilir.
  3. Maliyet güdümlü fiyatlandırma yapmak. Pazarın ödemeye razı olduğu fiyattan geriye gelmek gerekir, diğer seçeneğin çalışma ihtimali küçüktür.
  4. Yarının fırsatını dünün ürünü için kurban etmek. Elinizde olan ürünü korumak için yenilikleri devreye almamak veya sınırlı davranmak. Kendine saldırmaya korkmak.
  5. Sorunları beslerken fırsatları öldürmek. Başarılı insanların sorunlar ile ilgilenmesi, fırsatların ise tecrübesiz veya vasat insanların kontroluna verilmesi sonucu şirketin en önemli kaynağı gelişme için değil geçmişi temizlemek için zaman kaybetmiş olur.

Tags: ,

Ben 800′ün üzerinde firma ile yazılım, eğitim veya danışmanlık eksenlerinde karşılaşmış ve çalışmış birisiyim.

Bunların arasında “Otomotiv ve Beyaz Eşya Yan Sanayi” firmalarının yaşadığı tecrübeler diğerlerine göre farklı ve bence diğerlerinin bundan çıkartabileceği dersler var (yan sanayi firmalarının da diğerlerinden var ancak bunu başka bir yazıya bırakıyorum). İşte bu yazımda bunlardan bahsetmek istiyorum.

Tedarik Zinciri kelimesini duymuşsunuzdur, hani müşteriden ilk maddeye uzanan zincir, üzerinde çeşitli üretici, dağıtıcı ve hizmet gruplarının yer aldığı bir nevi organizma olan firma bulutu. İşte bu zincirin içinde olmanın ne demek olduğunu en iyi yaşayabileceğiniz yerlerden birisi bir yan sanayi firmasıdır.

Otomotiv ve Beyaz Eşya Yan Sanayi firmalarını diğerlerinden ayıran en önemli unsur “müşterileri” ve üretimine katkıda bulundukları ürün grubunun “herkesin gözü önünde” olmasıdır.

Müşteriler kimler, Ford, Tofaş, Renault, Toyota, Arçelik, Mercedes, Siemens,Vestel, Isuzu, Honda … Ortak özellikleri ne ?

1. Satınalma yaptıkları firmalardan onlarca, yüzlerce kat büyük olmaları

2. Tüketicinin oldukça hassas olduğu ürünleri üretiyor olmaları

3. Birbirleri ile yoğun rekabet içinde olmaları

Bu durum yan sanayilere en ekonomik yolu bulmak şeklinde geri dönüyor, ana sanayi denilen bu firmaların onlardan çok şey beklemelerine yol açıyor, zincir buna mecbur. Hem fiyatlar düşmeli hem kalite – güvenlik – albeni artmalı.

İşte bu yüzden bir çok tedarik zinciri uygulaması bu gruptan ortaya çıkıyor.

Örneğin yan sanayilerin bir kısmı (çalışılan ana sanayi firmasına göre değişir) sürekli değişen siparişler ile çalışır, biraz abartacak olursak durum şöyle … Sabah ekranınızda örneğin 3 gün sonrası için siparişi görüyorsunuz, öğleden sonra yok oluvermiş veya sayısı artmış veya eksilmiş … kısacası değişmiş (o sipariş aslında tamamen yok olmuyor ama tarihi ileriye doğru kayıyor, tamamen yok olması biraz daha farklı oluyor). Tek değişemeyecek şey ise yan sanayi firmasının bu değişime ayak uydurması gerektiği, zaten uydurmam diyorsa yerini başkası alıyor. Buna ayak uydurabilmek için yapılan yazılım yatırımlarıda dünyada ERP yazılımı işinin önemli bir kısmını oluşturuyor.

Müşteri çok büyük olunca istekleride zorlayıcı oluyor elbette. Firmalar buna ayak uydurabilmek için kendi sistemlerini geliştirerek çözüm buluyorlar, zaten bu yüzden en önemli “lean” çalışmaları bu sektörden doğmuş durumda.

Demek ki zorlanınca oluyormuş diyor insan.

(Bu konuya devam edeceğim)


Küçük – Orta – Büyüklükte – İşletme = KOBİ, işte herkesin peşinde olduğu şirketler … Mesela “Büyüklükte” olan 3′üncü kelimeyi “Büyük” ile değiştirsek bakın ne oluyor Küçük – Orta – Büyük – İşletme … Böylece geriye başka bir firma türü de kalmamış oluyor.

İşte Büyüklükte kelimesinden kırmızı bölümü atabilsek herkesin olmak istediği durum ortaya çıkacak ama olmuyor işte.

Niçin herkes KOBİ’lerin peşinde, para veriyorlar, kredi veriyorlar, akıl veriyorlar … Bunun sonucunda ortada hiç KOBİ kalmasın ve hepsi Büyük şirket olsun diye mi ? Hepsi büyük olunca, KOBİ bankacılığı yerine ne bankacılığı yapılacak, TV’de yayınlanan garip bir reklamda olduğu gibi HOBİ bankacılığı mı ?

Benim çocukluğumda bu tip kelime oyunları karşısında “gıdıkla da güleyim” derdik …

KOBİ’lerin işi zor. Sen olayın en dibinden başla, tırnaklarınla kazıyarak büyü, karşına her seferinde bir engel ve öğrenmen gereken bir konu çıksın … Uğraş, bıkma, bir daha öğren … Ve sonunda !

Bir gün yönetemeyeceğin büyüklüğe ulaş. Sana desinler ki artık profesyonelleşmenin zamanı geldi. Sen de evet evet şeklinde başını salla ama nedir ki bu profesyonelleşme !

Yıllarca uğraşıp yoktan var ettiğin bu şirketi şimdi başkaları mı yönetecek. Niçin ? Aile şirketi olmanın nesi kötü ? Başkaları senden daha mı iyi yönetecek, her taşın altını, her kablonun nereden geçtiğini senden daha mı iyi bilecek bu profesyoneller !

Attila (iki adet “t” hatalı olarak yazılmadı) demiş ki “ya bir yol bulacağız ya da bir yol açacağız”, bu seni bugüne kadar getiren bakış açısı değil miydi. İşte şimdi bir kez daha gerekiyor.

Şimdi bütün bildiklerinin bir basamak olduğunu düşün ve üstüne basıp yüksel. Şimdiye kadar zevk alarak uğraştığın konuları senden daha iyi yapamayacak bile olsalar başkalarına bırak ama “topun yere düşmemesi için tedbirlerini al”, ufkunu genişlet (önerim : Bir akşam üstü arkanızı şehre dönün ve denizi seyredin, oturduğunuz yerden binalar falan gözükmüyorsa daha iyi, bu şekilde bir süre durun, güneş batsın, yıldızlar çıksın ve şimdi hem gökyüzünü hem de denizi seyredin … ne kadar büyük değil mi ! ya senin şirketin !), etrafında bulunan insanların gelişmesine yardım et, onlara insiyatif ver, daha fazla “iyi adam” bul. Bırak onlar senin gözün ve kulağın olsun ama sakın ağzını hemen teslim etme.

Bu dönem senin için “alacakaranlık”, yani her şey olabilir. İnsanların en çok uykuya daldıkları saatler bunlar. Çeneni sık, duyacağın acı uyumana engel olacaktır. Uyursan sana bütçe, satış tahminleri, ar-ge destekleri ile büyüme senaryoları, finansal getiriler, bir yığın rakkam, bol hürmet, senin için yaratılan bir konfor zonu sunabilirler. Aslında bunları sunmaya çalışan insanlar kötü niyetle bunu yapmıyor ama sonu hiç iyi olmayabilir. Niçin yapıyorlar peki ? Çünkü bu onlar için de bir alacakaranlık, onlar da tam olarak ne yapılması gerektiğini bilmiyor.

Duygularına güven, ipleri bırakma ama insiyatif vermeye ve insan yetiştirmeye devam et, onların arkasında olduğunu, hata bile yapsalar ileriye bakmaları gerektiğini anlat onlara (ve uygula). Bir süre sonra bazılarının senden bile becerikli olduğunu göreceksin. Beceri yetermi ? Bence hayır, buna “adil olmak” eklenmeli. İşini teslim edeceğin kişiler “keskin önsezilere”, “adalet duygusuna” ve “hesap yapabilme” yeteneklerine sahip olmalıdır. Eğer bu tür insanlara ulaşamıyor isen sen de yanındakilerin yapabileceği kadar karışık iş yap, ötesine gitme.

KOBİ olarak kalmak kötü mü, bence değil. Büyümek kötü mü, o da değil ama büyüyünce yönetebilme sorunu ile karşılaşacaksınız. Bu yüzden şimdiden insanlarınızı ve iş düzeninizi kurmaya çalışın, doğrusal gelişme ve operasyonel mükemmellik metodlarının dışında doğrusal olmayan (zıplayarak konum değiştirme) bakış açısını kazanmak için etrafını dinle, aklını zorla.

İhtiyar köpeğe yeni numara öğretmek imkansız derler. Doğru ama “yıldız” olmak istiyorsan öğreneceksin, uzman olman gerekmiyor ama bilmen ve vizyonu senden sonrakilere taşıman gerekiyor.

Ben de bu “ihtiyar köpek” konumuna doğru hızla yaklaşan birisiyim, yılların arkadan itmesi ile olacak herhalde her gün daha hızlandığımı hissediyorum ama benim büyümek gibi bir hedefim yok.

Sizin var ise bunu anlayışla karşılarım.

Building Risk

Hükümetler her zaman bazı teşvik programları uygular, bu politikalar sonucu yeni cazibe merkezleri doğarken bazıları da önemini yitirir.

Şehir yönetimleri tıpkı bir aile yönetir gibi çeşitli risklere karşı savunma duvarlarını hiç bıkmadan oluşturmalı, şehir halkının bugün ve ileride rahatını sağlayabilmek için çeşitlendirme yolunu işlemelidir.

Bazen bir yerleşim yeri tek bir şirketin yatırımı ile var olabilir veya yatırımını geri çekmesi ile yok olabilir. Tıpkı tek veya çok az müşteriye bağımlı olan şirketlerin yaşayacağı problem gibi. Şehir yönetimi bu şirketin veya sektörün dışında da insanların ilgisini çekebilecek konuları işlemeli, şehir halkının girişimcilik çabalarını destekleyerek (hatta yaratarak) tek boyutlu bir plandan çok boyutlu plana geçiş yapmalıdır. Kişi veya şirketleri oraya çekebilecek gerekçeleri yarattıkça ortaya çıkan ekosistem bu yönde gelişimi destekleyerek hızlandıracaktır.

Ancak bunun önünde iki engel var ?

1. Yönetimlerin konfor zonu

2. Stratejik planın basit bir yatırım planı haline getirilmesi

 

standart_maliyet_erp_duyuru
?Maliyet Sistemi?, kurumsal iş yapma düzeni içinde önemli bir odak noktasıdır. Çünkü nerede ise tüm şirket faaliyetleri bu sisteme dokunur veya bu sistem içinde iz bırakır. Maliyet Uygulamaları Fiili ve Standart olarak prensipte ikiye ayrılır, her iki uygulama aynı anda devrede olduğunda sistemin denetimi ve varyans analizi de gerçekleşmiş olur.
Bu seminerde iki uygulamadan biri olan Standart Maliyet konusunu Freedom ERP uygulaması ile birlikte işleyeceğiz.

İçerik

* Standart Maliyet için bilgi alt yapısı nasıl olmalıdır
* Zaman ekseninde değişen fiyatların kullanımı
* Farklı maliyet unsurlarının kullanımı
* İşlemlerin / operasyonların dahil edilmesi
* Örnekler : Teklif Maliyetlendirme, Envanter Maliyetlendirme, Satınalma Analizi

Hazırlayan ve Sunan : Cengiz Pak

Tarih : 11 Eylül 2013

Yer : ORACLE / LinkPlus Binası ? Çamlıca

Saat : 13:30 ? 16:30

Gemba Team Puanı : 5

Katılım Ücreti : 25 TL + KDV, Temel Teknoloji müşterileri ve GembaTeam Profesyonel ve Kurumsal üyelerine ücretsiz.

Kayıt İçin : (216) 360 65 60 / cansu@temelteknoloji.com

Tags: