Archive for Aralık, 2010

Yeni yıl geliyor. Seviyoruz yeni başlangıçları, bize yeni bir heyecan ve umut veriyor. Silmek istiyoruz geçmişi bir kalemde, unutmak istediğimiz herşey ve herkes geçmişte kalsın istiyoruz.

Kalacak mı ? Bilmiyorum !

Unutmak istediklerim geride kalsın istiyorum, sadece güzel olanlar yeni yıla devretsin, bir de mümkünse tamamen unutmak istiyorum, siz nasıl isterdiniz ?

Yeni yıla başlarken şirketler hesaplarını devreder, bakiyesiz hesaplar istenirse kapatılır, bakiyesi var ise kapatılmaz. Gördüğünüz gibi şirketler işi çözmüş, “bakiye kalmamalı”.

Sizde bundan ders almalısınız, unutmak istediklerinize ait “bakiye” var ise mecburen yeni yıla devredilecekler. Şimdi önünüzde iki gün var, kapatın bakiyelerinizi …

Hepinize taze bir başlangıç, sağlıklı ve huzurlu bir yıl dilerim … Başarı, para, falan filan … bunların arkasından gelir mi ! Bilmem, ama gelse kimse itiraz etmez herhalde …

Görüşmek üzere

Stoklarınızı nasıl daha iyi yönetebilirsiniz, bunun için bilmeniz gereken 10 şey nedir ? …

Tedarik zincirlerinde her şirket kendi içinde bağımsız ama dış ilişkilerinde bağımlıdır. Bu kural tedarik zinciri içinde ?var olmak? isteyen bütün şirketler için geçerlidir ve sadece çok güçlü pozisyonda olanlar ilişkilerin yönünü belirleyebilir.

Tedarik zinciri dediğimiz sistemin içinde stok ileriye, müşteriye doğru akar. Bilgi ve para ise geriye doğru. Stok akışını yönetemeyen şirketler zaman içinde kaybolmak ve yerini yönetebilenlere bırakmak zorundadır. Çünkü hedef iyi çalışan, verimli, sorunsuz bir zinciri oluşturmak ve yaşatabilmektir.

İşte bu seminerin konusu da zincirin içinde stok yönetiminin nasıl problemsiz, ekonomik ve şirketinizi zincirin içinde tutabilecek politika ve teknolojiler ile yapılabileceği üzerinedir.

Seminerin İçeriği – 10 Bölüm

* Stok klasifikasyonu için ABC (Pareto Yöntemi) yönteminin kullanılması
* IQR (Inventory Quality Ratio) nasıl hesaplanır ?
* Stok yaşlandırma nedir, nasıl hesaplanır ?
* Stok devir hızı nasıl hesaplanır ?
* Stok Yenileme, Sipariş Büyüklüğü Hesaplama Teknikleri ve EOQ
* Güvenlik Stoğu nasıl hesaplanır ?
* Bağımsız ve bağımlı talep nedir, nasıl yönetilir ?
* MRP nasıl çalışır ?
* Barkod Otomasyonu ve Stok Yönetimi için bir örnekler
* E-Satınalma ve satınalma sürecinde internet kullanımına bir örnek

Kimler Katılmalı

Tedarik zinciri yöneticileri, satınalma, lojistik, satış ve planlama uzmanları ve departman çalışanları, ERP / MRP uygulama grup üyeleri, maliyet muhasebesi, mühendislik ve kalite bölümü çalışanları.

Katılmak İçin : GESİAD ? Tel: 0 262 641 16 87 ? Ahmet Ay

*Seminer Pendik GreenPark otelinde düzenlenecektir.

Sağ tarafta bulunan iki satırlık formu doldurduğunuzda üyelik sistemim size otomatik bir onaylama e-posta mesajı göndermektedir. Kullandığım sistem bu konuda dünyada en güvenli çalışan sistem olduğu için e-posta mesajını onaylamadığınız sürece sizi üyeler arasına eklememektedir.

Sistem tarafından size gönderilen mesaj (gönderici kısmında CengizPak yazıyor olacak) genellikle 1-2 dakika içinde e-posta kutunuza düşmekle birlikte bu süre bazen uzun sürebilmektedir. Eğer gönderilen mesajı alamadı iseniz öncelikle e-posta yazılımınızın spam kısmına ve diğer dizinlerinize bakınız. Eğer 12 saat içinde bu mesajı alamadı iseniz başka bir e-posta adresi kullanarak tekrar denemeniz sorunu çözebilir.

Bu Mesajı Niçin Yazdım ? Kayıt olmak isteyenlerin yaklaşık %20′si onaylama mesajını onaylamadığı için üye olamamaktadır ve malesef bu konuda ben hiç bir şey yapamıyorum. Bunun nedeni spam gönderisine engel olmak içindir. Kullanılan e-posta sistemleri onaysız adreslere üyelik kaydı açmamaktadır.

Tags:

para_depo_stok“paranızı malzeme veya ürün stoğuna dönüştürmeniz kolaydır, zor olan onu tekrar paraya çevirmektir

Hemen hemen bütün sanayi şirketlerinde ?Stok Yönetimi? lojistik sistemin belkemiğidir.  Buna rağmen acaba kaç şirket bu değerli kaynağı gerektiği gibi yönetmektedir ?

Pek fazla olmadığı kanısındayım.


Halbuki envanterin etkin yönetimi şirketinizin çok ihtiyacını duyduğu nakit kaynağı sağlayabilir. Örneğin 5 M TL ortalama envantere sahip bir şirket daha etkin bir yönetimle 4 M TL seviyesine inebilir. Dikkat ederseniz ele geçen 1 M TL için faiz vermediğiniz gibi belki de banka kredisi ile finanse edilen stoklarınız azalacağı için daha az faiz ödeyeceksiniz (etkin bir envanter yönetimi ile envanterin %20 azaltılması mümkün olan bir hedeftir).

Durumunuzu ölçmeniz çok zor değildir, örneğin şirketinizin stok seviyesinin fazla mı yoksa az mı olduğuna stok devir hızınızı sektörünüz veya rakipleriniz ile kıyaslayarak karar verebilirsiniz. Diğer bir yaklaşım ise stoklarınızın “yaşını” gözden geçirmenizdir, yaşlı stokları mercek altına almalısınız.

Stok Yönetiminin diğer bir önemi de ERP, MRP-II, TQM gibi projelere girişildiğinde ortaya çıkar. Çünkü alt yapınız ne kadar kuvvetli ise o kadar çabuk ve başarılı sonuçlar elde edersiniz.

Bir çoğunun yıllardır ihmal ettiği ?Stok Yönetimi?, artan rekabet ve azalan enflasyon oranı ile önümüzdeki dönemde şirketlerimizin kullanabileceği çok önemli bir enstrüman haline gelmiştir.


Bu enstrümanı iyi kullanıp, ?stok devir hızını? arttıranlar dünya ile çok daha kolay rekabet edebilecek, hatta rakiplerinin önüne geçeceklerdir.

Bu sunumu satınalma sürecinde tasarruf sağlamayı düşünen şirketler için hazırladım. Ben 14 maddelik bir liste yaptım, siz buna yenilerini ekliyor olabilirsiniz (benimle de paylaşırsanız sevinirim).

Bildiğiniz gibi bu tür sunumlar site üyelerine açıktır, üye olmak ücretsizdir. Eğer üye değil iseniz hemen şimdi olabilirsiniz.

Gönderi Listesi Ne Demek  ? : cengizpak.com.tr sitesinin bir gönderi listesi vardır, örneğin bu sunum listemizin 15?inci  sırasındadır. Site üyelerine bunun  gibi çalışmalar belli bir sıra ile gönderilmektedir. Üyelik ücretsizdir ve hemen sağ tarafta bulunan ?Bu siteye üye olmak istermisiniz? başlığı altında bulunan form aracılığı ile gerçekleştirilmektedir, sizi de aramızda görmek isteriz. Gönderi listesinde daha neler olduğunu görmek için tıklayınız >>>

JIT (Just In Time – Her Şey Zamanında) aşağıda gördüğünüz 7 hedefe odaklanmış bir kavram olarak 1984 yılında popüler olmuştu. Uzun yıllar boyunca JIT’mi MRP’mi diye de tartışılmıştı. Artık bunları hiç duymuyorum.

Şimdi aşağıda bulunan hedeflere bir bakalım :

Sıfır Kusur

Parti Büyüklüğünde Sıfır Fazlalık

Sıfır Set-Up Süresi

Sıfır Arıza ve Duruş

Sıfır Boşuna Hareket

Sıfır Teslim Süresi

Sıfır Dalgalanma

Tabii insan bunları okuyunca kim istemez bunları ama hayaller ile kaybedecek zamanımız yok diye düşünmeden duramaz. Zaten Amerikalılar daha o zamanlar JIT kelimesini gerçek hayata uyarlayarak JIC – Just In Case olarak kullanmaya başladılar, böylece ne çıkarsa bahtına durumuna hızlı geçiş yapmışlardı.

Daha sonraları benzer cümleleri ve hedefleri “Yalın” başlığı altında duymaya başladık. Son 60 yılda sanayi şirketlerini yola getirmek için her türlü kelime yaratıldı daha da çok yaratılacak gibi duruyor.

Kelimeler dünyada tartışılsa da şükürler olsun ki ülkemizde pek konuşulmuyor. Örneğin ben bir endüstri mühendisiyim ve benimle aynı sınıfta okumuş olan arkadaşlarım bile benim ne ile uğraştığımı anlamıyorlar (isteseler anlarlar tabii ama onlara ilginç gelmiyor … ).

Konuşulmaması kötü mü ? Bence değil. Böylece zihinler temiz kalmış oluyor. Böylece arada var olup kaybolan konular için zaman kaybetmemiş oluyoruz. Tıpkı 2000 yılı krizinde ülkemizde hiç bir şeyin olmaması gibi. Amerika da nerede ise kırmızı alarma verilecek biz de ise hiç bir telaş yok. Niçin ? Çünkü 2000 yılı krizinden etkilenecek bir veri tabanı yoktu, bir kaç kurum bazı tedbirler aldı, işte o kadar.

JIT’in hayal gibi görünmesinin sebebi bir kavram hatta bir vizyon ifadesi olmasıdır. Örneğin bir sokak satıcısı iken çok uluslu bir şirketin CEO’su olmayı düşünmek gibi bir şey … Bunun olabildiğini biliyoruz, o zaman JIT’in hedeflerine niye ulaşılamasın ki !

Bunun için yöntemler var. Normal şartlarda firmalar bu tip konulara girmeye pek istekli olmasalar da neyse ki onların müşterileri, devlet ve kanunlar, en son olarak da ekonomik durgunluk ve kriz bu tip konuları ismini anmadan şirketlerin önüne getirdi.

İşte yöntemler … Nasıl olacak kısmının cevabı

- Set-Up Azaltma Çalışmaları (SMED)
- Çalışanların Çapraz Eğitimi ve Yetenek Matrisi
- Tedarikçiler ile Stratejik İşbirlikleri
- 5S
- Otonom Bakım
- Kaynağında Kalite Kontrol
- Poka ? Yoke Tasarımlar
- Fabrika Yerleşimi .. Grup/U-cell
- Ürün Ağacında Seviye Azaltımı
- KANBAN Kullanımı
- Görsel Yöntemler
- TAKT Time Kullanımı
- OEE Yöntemi
- Stok Kayıt Doğruluğu
- Darboğaz Yönetimi
- İsraf Azaltma
- Süreç Yalınlaştırma
- ERP Entegrasyonu
(Yalın taraftarları bunu sevmeyecekler ama bu olmadan hangi bilgisayar programını kullanacaklarını söylerler ise çıkartırım)

Şimdi de diyeceksiniz ki bu kadar çok şey yapınca zaten olur. İşte bende tam bunu söylemeye çalışıyorum. Yukarıdakileri yapınca JIT veya YALIN listesinde yer alan hedeflere gidilebilir.

Şimdi gelelim nasıl yapılacağına.

Sakın her yöntemi şimdi tek tek anlatacağımı düşünmeyin, zaten bunları anlattığım yazılar ve seminerlerim var. Ama en önemli ayrıntıyı şimdi söyleyeceğim.

Yapmak için kalkacak, yapmak için yatacaksınız … Yapacağım diye masaya oturacak, lügatınızdan “olmaz”, “olmuyor”, “kimse yapamamış”, “vaktim yok”, “vakti yokmuş” gibi ne kadar “negatif” kelime ve fikir var ise çıkartacaksınız. Yönetim hangi konu olur ise olsun öncelik listesinde üst sıraya alacak ve izleyecek, gereken zaman ve paranın ayrılmasını sağlayacak. O zaman hangisini isterseniz onu yapabilirsiniz.

Ama çalışanlarınızı konuşmak için 15 dakika bir araya getiremeyecek kadar vaktiniz yok ise boşuna uğraşmayın. Ancak unutmayın ki hayat böyle geçmez, rekabet yakanıza yapışır, bir köşede sizi pataklamaya başlarlar. Bu “vakitsizlik sorunu” sadece şirketin başına sorun açmaz aynı zamanda çalışanlarını da etkiler. Çünkü onların kariyerlerinde ancak 1-2 kez gerçekleşebilecek “iyileştirme çalışması” gerçekleşmemiş olur, böylece bu tecrübeden mahrum kalırlar.

En iyisi bir plan yapmak ve uygulamak. Nereden başlamak gerektiğini anlamanız için bu konuları içeren bir SWOT analizi yapmanızı öneririm. Bu sayede bir yol haritası çıkartmak için önemli bir adım atmış olursunuz.

Önce amacımızı açıklayalım. Firmamızın malzeme, kapasite, zaman, para gibi kaynaklarını yönetmek, neyin, nerede, niçin, ne zaman olması gerektiğini bilmek istiyoruz.

Bunu niçin istiyoruz, çünkü çalışırken ve üretirken bu kaynakların bazılarından kayıplar oluşuyor, bazıları zamanında olmaları gereken yerde olmadıkları için işlerimiz aksıyor. Kayıplarımızı fiyatlarımıza yansıtıyor ve pahalı bir tedarikçi durumuna düşüyoruz, geç teslim ediyor ve başkalarının da işini aksatıyoruz, biz onları aksatınca onlar da ödemeleri aksatıyor, bu seferde tedarikçilerimiz bizden şikayetçi oluyorlar ? Sonuçta içinde bulunduğumuz Tedarik Zincinin kuvvetli bir üyesi olacağımıza diğerlerinin şikayetçi oldukları bir firma haline geliyoruz. Bundan kurtulmalıyız.

Firma içi entegrasyon ve bazı planlama yöntemlerini kullanarak bu problemlerin bir kısmından kurtulabilirsiniz. Bunun için elimizde dünyada bu amaçla sıkça kullanılan iki yöntem (MRP ve MRP-II) ve bir de entegrasyonu sağlamaya odaklanmış yazılımımız var (ERP). Bu yöntem ve yazılımların vaat ettiği entegrasyon firmanın tüm operasyonel alanlarını kapsamayı hedefler.

erp_mrp

Aşağıdaki konuşma size tanıdık geliyor ise bu seminere katılmalısınız

Maliyeti azaltmak için ne yapmayı planlıyorsun ?
Verimliliği arttıracağım
Yarın sabah ne yaparak başlamayı düşünüyorsun ?
Mevcut durumu inceleyeceğim
Sonra ne olacak ?
Operasyonlar gereken hızda yapılıyor mu anlayacağım
Sonra ne olacak ?
Yavaş olanları hızlandıracağım
Yavaş olan yok ise ne yapacaksın ?
Umarım vardır ..

Seminere hakkında daha fazla bilgi için tıklayınız >>>

Katılmak İçin : GESİAD – Tel: 0 262 641 16 87 ? Ahmet Ay

Tags: