Archive for Ekim, 2010

Şimdi size senkronize üretim veya kısıtlar teorisi (Theory of Constraints) içinde yar alan kısıt yönetimi konusunun 7 kuralını listeleyeceğim.

1. Kapasiteleri dengelemeye çalışmanın yerine akışın senkronize edilmesine çaba harcanmalıdır.
2. Bir kısıtın marjinal değeri o kısıt kullanılarak üretilecek olan ürünlerin katkı değerine eşittir.
3. Kısıt olmayan bir kaynağın marjinal değeri ihmal edilebilir.
4. Kısıt olmayan bir kaynağın kullanımı sistemde bulunan başka bir kısıt tarafından belirlenir.
5. Kaynaklar şirketin hedefine uygun kullanılmalıdır, sadece aktivasyon düşünülmemelidir.
6. Bir transfer partisinin büyüklüğünün işlem parti büyüklüğüne eşit olması gerekmez, çoğu durumda ise eşit olmamalıdır.
7. Bir işlem partisi kendi rotası veya zaman ekseni üzerinde değişken olabilir.

Gördüğünüz gibi bir çok kişinin ilk okuduğunda “nedir bütün bunlar, zaten bir yığın işim var, akademik mevzulara ayıracak vakit mi var” gibi bir tepki üretebileceği bir listeye benziyor.

İlk görünüşte evet anladım, gidip uygulayayım denebilecek bir durum olmadığının farkındayım, bu yüzden de konuyu anlatabilmek için bazı sunumlar hazırladım ve üye gönderi listesine eklemeye başladım; çünkü konu teorik gibi görünüyor ama değil ve önemli.

Sanayi şirketleri verimli üretim yapmak istiyor ise bunun yollarını bulmalı, hayata geçirmeli. Benim yapabileceğim size olabilecek yollardan birini daha göstermek, gerisi size kalmış.

Not : Sunumlarımı izlemeniz için siteye üye olmalısınız, sunumlar bir takvime göre gönderilmektedir.

5S bir iyileştirme yöntemi. Bazıları için ?yalın üretim? çalışmasının olmaz ise olmaz ilk adımı.
Amaç düzenli bir ortam, öyle ki problemler hemen görülebiliyor. Bir aksilik olduğu hemen anlaşılabiliyor.
Bu kadar saf bir amaç için yola çıkıldığında niçin bir çok itiraz çıkıyor ?
Çünkü 5S disiplin anlamına da geliyor. İnsanlar da tıpkı bütün ?sistemler? gibi ?minimum enerji konumuna doğru hareket ettikleri? ve ?disiplin? enerji harcanması demek olduğu için diğer bütün iyileştirme yöntemlerine karşı çıkıldığı gibi 5S?de bundan nasibini alır.

Bildiğiniz gibi bu tür sunumlar site üyelerine açıktır, üye olmak ücretsizdir. Eğer üye değil iseniz hemen şimdi olabilirsiniz. Gönderi Listesi Ne Demek  ? : cengizpak.com.tr sitesinin bir gönderi listesi vardır, örneğin bu sunum listemizin 12?inci  sırasındadır. Site üyelerine bunun  gibi çalışmalar belli bir sıra ile gönderilmektedir. Üyelik ücretsizdir ve hemen sağ tarafta bulunan ?Bu siteye üye olmak istermisiniz? başlığı altında bulunan form aracılığı ile gerçekleştirilmektedir, sizi de aramızda görmek isteriz. Gönderi listesinde daha neler olduğunu görmek için tıklayınız.

Tags: ,

GESİAD – Gebze’de düzenlenen Profesyonel Bakım Yönetimi, OEE Analizleri ve Bilgisayar Destekli Çalışma Düzeninin Kuruluşu eğitimi 31 kişinin katılımı ile gerçekleşmiştir. Seminerde Bakım Yönetimi İzleme Kriterleri, OEE, Otonom Bakım gibi konular işlenmiştir.

Bütün katılımcılara teşekkür ederim.

1. Zamanında Başlayın. Uçağa 15 dakika geç gitmiyorsunuz, iş görüşmesine 15 dakika geç kalmıyorsunuz. Bu sayede uçağı kaçırmıyor, işe alınıyorsunuz  sonra da insanları toplantı odasında bekletiyorsunuz … Niçin ?

2. Net Hedefiniz Olmalı. Niçin bu toplantıya katılıyorsunuz ? Sizin bulunmanızı kim istedi ? Toplantı ne zaman bitecek ? Toplantının başarılı geçtiğini nasıl anlayacaksınız ? Toplantıda bu sorulara cevap bulmalısınız.

3. Hazırlık Yapın. Gerekli olabilecek bilgileri, dökümanları önceden hazırlayın. Toplantı nerede yapılacak, siz oraya nasıl ulaşacaksınız ? Vakit kaybetmemek için önceden planlamış olmalısınız.

4. Konsantre Olun. Cep telefonlarınızı susturun, masanın ortasına koyun. Eğer cep telefonunuzu kullanmaya kalkarsınız 10 TL bağış yapın. Toplantıyı kısa tutarsanız toplantı esnasında gelen aramalara çabuk dönebilirsiniz.

5. Görsel Araçlar Kullanın. İnsanlar aldıkları bilginin yarısından fazlasını görerek elde ederler, vücut lisanınız sesinizin tonundan daha önemlidir, sesinizin tonuda ne söylediğinizden daha fazla dikkat çekecektir. Bir şeyi anlatmak istiyorsanız mutlaka görsel elemanlar kullanmalısınız.

6. Problem Çözün. Her şey iyi gidiyor ise niçin toplantı yapılır ki ? Toplantılar bir problemin çözümüne yardımcı olsun diye yapılırsa hem hedefi belli olur, hem de ne zaman biteceği. Çünkü ya problem çözülünce ya da katılanların çözüm yolunu anlamaları üzerine biter.

7. Problemin Olduğu Yerde Toplanın. Mümkün olan her zaman toplantıyı olay yerinde, problem veya konunun kaynaklandığı yerde yapmanızın faydası vardır. Bu sayede olay yerini inceleyebilir (görsellik), olayı daha kolay algılayabilir (konsantrasyon) ve ip uçlarına doğrudan erişebilirsiniz.

8. Zamanında Bitirin. Çünkü bir sonraki toplantıya zamanında yetişmelisiniz.

9. Toplantıların 3 düşmanından sakının

1. Toplantı yapıp tartışmamak
2. Tartışıp karar vermemek
3. Karar verip yapmamak

9+1 . Hiç Toplanmamak. Bu en iyi durumdur

20 Ekim 2010′da GESİAD – Gebze’de düzenlenen ERP Sistemi İçinde Başarılı Maliyet Yönetimi Nasıl Gerçekleştirilir ? Fiili ve Standart Maliyet, Hedef ve Kaizen Maliyet Yaklaşımları, Varyans Analizinin Kullanımı ? eğitimi 18 kişinin katılımı ile gerçekleşti. Seminerde hedef maliyet, kaizen yaklaşımı, ürün yaşam döngüsü,standart ve fiili maliyet, varyans metodu gibi konular işlendi.

Bütün katılımcılara teşşekür ederim.

3 Kasım Çarşamba günü Gebze / GESİAD’da KANBAN eğitimim olacak, katılmak için GESİAD’dan Ahmet Ay’ı arayabilirsiniz.

Seminer hakkında detaylı bilgi için tıklayabilirsiniz >>>  Profesyonel KANBAN Sistemini Nasıl Kuracak, Nasıl Uygulayacak ve Tedarik Zinciri İçinde Nasıl Güçlü Olacaksınız  ?

Tags:

Bu sunumda ERP Projesinde Başarılı Olmak İçin 5 Faktörü anlatmaktayım, temel konular ile detaylar birbirinden ayrıldığında her şey daha kolay çözülebilir.

ERP konuları için bir araştırma yaptığınızda size akıl vermek isteyen çok sayıda insan veya yazı bulabilirsiniz.
Üzerinde bir çok kez aynı şeylerin yazıldığı ERP aslında basit bir konudur ama yapılacaklar listesi uzundur ve gerçekleştirmek için bilgi ve tecrübe ister. Bir şeyi yapmak için bir iki yol olabilir ama yapmamak için 40-50 yol bulunabilir. Benim önerim “ne yapmak istediğinizi” bir kağıda yazmanız, sonra oradan geriye doğru yapılması gerekenleri yapmanızdır.
Bildiğiniz gibi bu tür sunumlar site üyelerine açıktır, üye olmak ücretsizdir. Eğer üye değil iseniz hemen şimdi olabilirsiniz.Gönderi Listesi Ne Demek  ? : cengizpak.com.tr sitesinin bir gönderi listesi vardır, örneğin bu sunum listemizin 11?inci sırasındadır. Site üyelerine bunun  gibi çalışmalar belli bir sıra ile gönderilmektedir. Üyelik ücretsizdir ve hemen sağ tarafta bulunan ?Bu siteye üye olmak istermisiniz? başlığı altında bulunan form aracılığı ile gerçekleştirilmektedir, sizi de aramızda görmek isteriz. Gönderi listesinde daha neler olduğunu görmek için tıklayınız >>>

Stoklarınızı iyi yönetip yönetmediğinizi aşağıdaki 7 soruya cevap vererek kendi kendinize karar verebilirsiniz. “Evet” , “Galiba” gibi cevap sayınız çok ise üzülmeyin çünkü önünüzde kazanç fırsatı var demektir …

1. Stok Devir Hızımız kendi sektörümüze göre düşük. (Stok Devir Hızı hesaplaması için tıklayınız)

2. Bilgisayar kayıtlarımız ile depo sayımlarımız farklı çıkıyor. Sayımı yapılan her 100 kalem malzemenin 6 veya daha fazlası bilgisayar kaydımızdan farklı.

3. Var sandığımız yok çıkıyor, üretim sürerken malzeme eksikliğinden problem çıkıyor, sevkiyatımız son anda ortaya çıkan malzeme veya ürün eksikliğinden gecikebiliyor.

4. Çalışanlarımız bilgisayar kayıtlarına inanmıyor, devamlı fiziksel kontrol ihtiyacı duyuyoruz. Depocumuz şirketin en çok aranan adamı.

5. Sık sık acil sipariş veriyoruz, malzemenin bize hızlı ulaşabilmesi için ekonomik olmayan taşıma yöntemlerine başvuruyoruz.

6. Kayıtlarımızın niçin gerçekleri göstermediğini, bunun sebeplerini bilmiyoruz.

7. Firmamızda dönemlik sayım yapmaktan başka stok sistemimizin nasıl daha iyi çalışabileceği hakkında bir çalışma yapılmıyor. Bu konuda bir hedef veya ölçeğimiz yok.

Eğer bu sorulara verilen cevaplar sizi tatmin etmiyor ise “Stok Kayıt Doğruluğu” konusunda çalışmalısınız. Bu tür bir proje çalışması yapmayı düşünüyor iseniz >>>

Üretim yönetiminin en önemli rollerinden birinin her operasyonun maliyetini en aza indirmek olduğuna düşünülür, bundan dolayı da her operasyona bir maliyet veya finansal bir ölçek tanımlanır, safha maliyeti gibi yöntemler konuşulur.
Üretim sisteminize bu gözle baktığınızda ilk formülünüz ortaya çıkar :
.
1. Sistemin toplam maliyeti = Bütün operasyon maliyetlerinin toplamıdır (+ hammadde).

Bu formüle göre her üretim aşaması veya alt sistemi üretim maliyetini oluşturmak yolu ile toplam maliyeti etkiler. Kısacası, bir ürünün maliyetini hesaplarken kullanılan hammaddelerin yanında yapılan operasyonlarında ?maliyeti? tek tek eklenmelidir.

Her operasyonun maliyetini hesaplayabilmek için maliyet unsurlarının (direkt işçilik, endirekt işçilik, enerji, amortisman vs … ) nasıl dağıtıldığını bilmeniz gerekir. Bugün kullanılmakta olan maliyet sistemlerinde genellikle her masraf unsuru üretimin üzerine dağıtılır, en çok kullanılan anahtar ise direkt işçilik saatidir (veya operasyon saatleri veya üretilen miktar vs?). Bu aşamada analizimiz için hangi dağıtım tekniğinin daha iyi olup olmadığı değil masrafların dağıtılıp dağıtılmadığı önemlidir. Eğer izlediğiniz yolda dağıtım yapıyor veya bunun doğal olduğunu düşünüyorsanız bu tanım sizi ikinci formüle götürür :

2. Her operasyonun toplam maliyeti o operasyondaki direkt işçiliğe veya ilgili dağıtım anahtarına orantılıdır.

Bu iki varsayıma dayanarak üçüncü kuralı kolaylıkla elde ederiz.
.
3. Bir ürünün toplam maliyeti (hammadde hariç) direkt işçiliğe veya kullanılan dağıtım anahtarına orantılıdır.

Geleneksel maliyet hesaplaması 1 numaralı formülü çalıştırmak içindir. Bu nedenle, ancak birtakım dağıtım anahtarları tanımlandıktan sonra ürünün maliyetine ulaşabilmekteyiz. Maliyet, operasyonel kararlarımızı verirken ve daha sonra doğruluğunu test ederken kullandığımız değer olduğuna göre ortaya 4 numaralı varsayım çıkar :

4. Herhangi bir operasyonel kararımızın maliyetler üzerindeki etkisini yukarıda listelediğimiz 3 formülü kullanarak ölçebilir, değerlendirebilir veya kıyaslayabiliriz.

İşte bu varsayım önünüze yepyeni bir dünya açar …
.
Bu yazıyı bu noktada sonlandırsak çoğu kimsenin bir eksiklik duyacağını düşünmüyorum (ya da çok az kişi bu işte bir problem var galiba diye düşünür). Günlük hayat içinde düşünülmesi ve çözülmesi gereken o kadar çok konu var ki bu tip varsayımlar veya fikirler de kolaylıkla bunların arasında eriyip gitmektedir. Ancak biz biraz daha devam edeceğiz ve biraz daha aklımızı zorlayacağız. Bu tip analizler “ezberi bozmaya dönük” olduğu için de bir miktar rahatsızlık verici olması normal karşılanmalı.
.
4 numaralı varsayımın sonuçları oldukça önemli ve ciddidir, aslında üretim operasyonlarının maliyet muhasebesi tarafından görünüş şekli tamamen bu varsayım içinde gizlidir, buna göre :
.
herhangi bir operasyonun direkt işçilik unsuru veya hangi anahtar kullanılıyor ise o azaltılabilirse bu operasyona yüklenecek olan maliyet de azalacaktır, dolayısı ile sistemin toplam maliyeti de benzer bir şekilde düşer (ilk üç maddede özetlendiği gibi).
Birim maliyeti “sanal olarak” düşürmek isteyen herkes bu yolu dener, örneğin hazırlık süresini sebep göstererek parti büyüklüğünü arttırmak bu kaygıdan dolayıdır. Çünkü sadece bu sayede birim operasyon süresi azalacak ve maliyet “sanal” olarak azalmış olacaktır. Dikkat ederseniz artık “sanal” kelimesini kullanmaya başladım, çünkü az sonra göreceğiniz gibi aslında yukarıda yer alan bakış açısı oldukça hatalı.
.
4 numaralı varsayımın kabulü bizi bir diğer önemli sonuca daha götürür >>>
.
Maliyet prosedürlerini kullanarak işletmemizin herhangi bir noktasında yapacağımız bir aksiyonun finansal sonuçlarını hesaplayabiliriz; bütün dikkatimizi her operasyonun maliyetini optimize etmeye yönlendirebiliriz, az önce de görüldüğü gibi düşen operasyon maliyetleri sistemin toplam maliyetini de düşürmekteydi.
.
Artık şirketimizin her bölümü tüm sistemin yararına olacak olan kararları nasıl verebileceğini, sonuçlarının ne kazandıracağını hesaplayabilir. Örneğin satış, bu maliyet sistemi ile hesaplanmış az karlı görünen ürünler yerine daha yüksek karlı olanları kolayca seçebilir, onları satmaya çalışır, hatta yönetim bu düşük marjlı ürünleri artık üretmemeye bile karar verebilir. Elimizdeki bu ölçü sistemi ile yap-boz?un bütün parçaları bir anda yerine oturmuş gibi görünmektedir (ya da en azından biz böyle umuyorduk). Geleneksel masraf dağıtımına dayalı maliyet sistemimizin değişik alt sistemler arası etkileşimi dikkate almadığını ve bir ürünün veya işlemin maliyetini düşürmenin tüm sistemin maliyetini düşürdüğünü varsaymasını gözden kaçırmamak gerekir, bu bizi iki sonuca daha götürür :

5. Üretim işlemlerinde yapacağımız lokal iyileştirmeler tüm sistemin iyileştirilmesi anlamına gelmektedir.
.
6. Lokal iyileştirmeleri başarı ile gerçekleştirir isek tüm sistemi iyileştirmiş oluruz.
.
Gerçek hayatın bu kadar basit olmadığını hepimiz biliyoruz ve biraz önce incelediğimiz maliyet sistemimizin bütün varsayımlarının doğru olmadığını da hissediyor olabiliriz, ancak :
Yönetimler ?çoğu kez? bu maliyet sisteminden yola çıkarak değerlendirmeler yapar ve performans ölçülerini belirler; üretilen rapor ve analizlerin içinde hep bu şekilde hesaplanmış bir maliyet vardır (%95 ihtimalle).
Peki bu iş ne kadar doğru, yıllardır güvenerek kullandığımız bu maliyet sistemi bizi yanlış yapmaya sürükleyebilir mi? Bu yaklaşım hatalı ise bunun yerine ne koymalı ve şirketlerimizi daha etkin yönetebilmeliyiz ? … Bunları bir başka yazıda inceleyeceğiz.
Not : Yıllardır güvenerek kullandığınız maliyetlendirme yaklaşımı ile aranızda bir güvensizlik yarattı isem özür dilerim.

purchase1Harcama Yönetimi, gelir getirmeyen işlemler için harcanan para ve satınalma tutarlarının izlenmesinin ötesinde harcanan paranın getirisini arttırmaya yönelik bir yönetim anlayışıdır. Bu sayede şirketler olası maliyetlerden kendilerini korumuş ve hedefledikleri tasarrufun erimesini engellemiş olurlar.

Bir şirket ?harcama yönetimi? anlayışını ?satış yönetimi? için harcadığına eşit bir enerjiyi harcayarak geliştirebilir. Geliştirmediği durumda ise iş yapılmasının pahalı ve zor olan bir şirket haline gelmesi hemen hemen kaçınılmazdır.

Harcama Yönetimi, diğer bir deyim ile ?Gelir Getirmeyen Operasyon Alanının Yönetimi?,  ?satınalma?, ?masraflar? ve ?değer katmayan işlemler için harcanan zaman? gibi konuları içerir.

Örnek olarak klasik bir Satınalma Süreci inceleyelim :

Satınalma Siparişi 2 şekilde yayınlanabilir …

1. Kullanılmakta olan ERP veya Ticari yazılımdan doğrudan kağıda basarak
2. Bir ofis programı ile yazarak

> Sonra bu kağıt veya bilgisayar dosyası fax veya e-mail ile tedarikçiye gönderilir.

> Tedarikçi kendisine uygun olmayan bir şey var ise telefon veya e-mail ile sorar

> Tedarikçi gönderdiğiniz siparişinizi kendi bilgisayar sistemine işler, bu arada hata olabilir …

> Ürün ne zaman yola çıkacak veya çıktı mı diye sorarsınız …

> Cevap gelir veya gelmez …


Bu sürecin içinde satın alınan malzemeye değer katmayan ancak masraf katan eylemleri her iki taraf yok etmediği sürece maliyetiniz düşmez, operasyon süreniz kısalmaz ve kayıt doğruluğunuz artmaz. Bir tedarik zincirinde kim para harcar ise harcasın (veya yüksek maliyet ile çalışsın) bu para sonuçta ya zincirin içinde ilerler ve büyür ya da zincir bu halkayı yok edip yerine başka halka yerleştirir. Bu nedenle “harcama yönetimi” veya “gelir getirmeyen operasyon alanının yönetimi” hem sizin hem de içinde bulunduğunuz zincir için önemlidir.

İsraf ve israfın eliminasyonu bir bir topluluğun veya bir bireyin kendi yaşam ortamını elden geçirmek, daha verimli olmak, daha az kaynak ile yaşamasını öğrenmek ve şirketler için bütün iyileştirme yöntemlerinin kök metodolojisidir.
İsrafı anlamak ve tanımlamak için tek gereken görmek isteyen bir gözdür.
Elbette sınıflandırma veya ayrıştırma için temel mantığı sindirmeli sonrasında da israfı azaltabilmek veya yok edebilmek için yöntemleri nasıl uygulayacağınızı bilmelisiniz.

Bu sunumda İsraf / Waste kavramının en yalın tarifini bulacaksınız, size farklı bir bakış açısı katacağını düşünüyorum. Bildiğiniz gibi bu tür sunumlar site üyelerine açıktır, üye olmak ücretsizdir.

Gönderi Listesi Ne Demek  ? : cengizpak.com.tr sitesinin bir gönderi listesi vardır, örneğin bu sunum listemizin 10′uncu sırasındadır. Site üyelerine bunun  gibi çalışmalar belli bir sıra ile gönderilmektedir. Üyelik ücretsizdir ve hemen sağ tarafta bulunan ?Bu siteye üye olmak istermisiniz? başlığı altında bulunan form aracılığı ile gerçekleştirilmektedir, sizi de aramızda görmek isteriz. Gönderi listesinde daha neler olduğunu görmek için tıklayınız >>>

5 Ekim 2010′da GESİAD-Gebze’de düzenlenen  ?  Stok Kayıt Doğruluğunun Sağlanması ve Sayım Teknikleri ? semineri 19 kişinin katılımı ile gerçekleşti. Seminerde stok kayıt doğruluğunun ölçülme tekniği ile stok sayım metodları işlendi.

Bütün katılımcılara teşekkür ederim.

musteri_surprizÜretim kabiliyetlerinin ön planda olduğu, talebin arzı aştığı dönemlerde bu problem işletmeleri çok fazla etkilemezdi; nasıl olsa bütün tedarikçiler benzer bir şekilde müşterisine karşı duyarsızdı.

Fakat 90?lı yıllarda başlayan ?müşterinin hakimiyeti? içe dönük, kendisini rakipsiz gören, gelişmek yerine tembellik yapan işletmeleri sarsmaya başladı ve CRM (Müşteri İlişkileri Yönetimi) bir anda popüler oldu.

Aslında CRM ile tekrar hatırlamak zorunda kaldığımız kavram ve metodlar yüzlerce yıldır başarılı tüccarların uyguladıklarından farklı değil.

?Müşterini tanıyacaksın, onun beklentilerini aşarak karşılayacaksın. Bunun için aşağıdaki sinyalleri zamanında algılamak ve gerekeni yapabilmek gerekiyor, çünkü yapmamanın bedeli çok ağır ?
7problem_musteri

Bazıları ise iş yapma metodlarını geliştirmek yerine klasik konukseverlik yeteneklerine güvenir, unuttukları ise müşteri ile son derece az yüz yüze geldikleridir.

Şimdi bir düşünün, ?müşterinizin herhangi bir sorusuna şirketiniz nasıl cevap veriyor, ne kadar zamanda veriyor, müşterinizin hangi bölümleri sizin hangi bölümleriniz ile yüz yüze geliyor ve sizinkiler bu karşılaşmaya hazır mı??.

Aslında müşteriniz sizden son derece normal şeyler bekliyor, tıpkı siz müşteri olduğunuzdaki gibi :

- Herhangi bir sorusuna hızlı ve doğru cevap almak
- İlettiği bir sorunun dikkate alındığını görmek
- Kendi sistemini zora sokmayacak çalışma biçimi
- Ürünlerinizin sorunsuz olması
- Rakiplerinizden daha çabuk teslim edebilmeniz
- Verdiğiniz teslim tarihlerine uymanız
- Fiyatınızın rekabetçi olması
- İş kolunuzda yenilikleri uygulamanız

Müşterinize daha iyi hizmet verebilmeniz için bütün faaliyet alanlarınızı müşterinizin beklentileri ışığında entegre etmeniz, firmanızı hızlı reflekslere kavuşturmanız gerekiyor. Aslında şu sıralarda şirketinizin iç entegrasyonunu tamamlamış, izlenebilirliğini sağlamış olarak müşteri ve tedarikçileriniz ile elektronik platformda entegre olmayı konuşuyor, yapıyor olmalıydınız.

Entegrasyon bir işi birden fazla kere yapmamayı sağlamalı, örneğin şirketiniz müşteriden gelen siparişi sadece bir noktada ve bir kez yazmalı, depo girişini sadece bir kez bilgisayara işlemeli, hatta tedarikçinizin sizin adınıza hazırladığı irsaliyeyi siz işlememeli, sadece kontrol etmelisiniz. Bu işlemlerin tekrarından kurtulmanın ne kadar önemli bir iş olduğunu günde-ayda-yılda bunları kaç kez yaptığınızı hesaplayarak bulabilirsiniz.

5 Ekim 2010 - Salı  ?  Stok Kayıt Doğruluğunun Sağlanması ve Sayım Teknikleri ? GESİAD ? Gebze

6 Ekim 2010 ? Çarşamba ? (Yeni Konu) Satınalma, Satış ve Tedarik Zinciri yöneticilerinin başarılı olmak için bilmesi gerekenler : Yöntemler, Teknoloji, Strateji ve Risk ? GESİAD / Gebze

12 Ekim 2010 – Salı  … Profesyonel KANBAN Sistemini Nasıl Kuracak, Nasıl Uygulayacak ve Tedarik Zinciri İçinde Nasıl Güçlü Olacaksınız  ? – ATLASORCA – Pendik GreenPark